Öncelikle davadan bahsedeyim diyorum. Annalise’in kocası konusunda yaptıklarını duyan ve sonradan deliye yakın olduğunu anladığımız bir kadın, kocasının bodrumda hapis tuttuğu birisi hamile iki kızı kurtarması için Annalise’e geldi. Hikâye öncesi davayı reddeden Annalise durumu öğrenince kabul etti. Reşit olmayan kızlarla birlikte olan sapık koca tutuklandı, eş için de hapsin olmadığı bir anlaşma ayarlanmaya çalışıldı.
Ne zaman ki işin içine hapsolan kızların ifadesi girdi, ondan sonrası karıştı. Anladık ki kadın kocasının yaptıklarını hissetmesinler diye kızların içeceklerine ilaç katıyormuş. Bu nedenle alacağı anlaşma iptal oldu. Yeni bir şey ararken Wes ortaya çıkardı ki daha önce hamile olan diğer kızın doğurduğu ve herkesin ölü diye bildiği kızı bu kadın gizlice büyütüyormuş. Hapis cezasız bir kurtuluş almak istemesi de bundanmış. Durum ortaya çıkınca kadın da hapse gitmiş oldu ve çocuğu asıl annesine teslim ettiler.
Benim bu davadaki sevdiğim nokta Annalise’in sorgu odasında kadınla yalnızken “Kızın yerini söylersen anlaşmayı alacaksın,” yalanını söylemesiydi. Anlaşmanın olmadığı ve kadını kandırdığı hissediliyordu ama oyun yapması güzel oldu işte. Ayrıca kurtarılan küçük kızı gördüğünde yüzündeki anne olamamışlığın izleri de okunabiliyordu.
Gelelim bölümdeki diğer detaylara: