*Kiralık Aşk nedir, yenilir mi içilir mi? Kiralık Aşk, bir kişinin kendine yakışanı giymesidir. Açıklayalım;
Kiralık Aşk izleyenleri üçe ayıralım: Fan olanlar, normal izleyici, yüzen izleyici. Fan olanların çilesi derdi bitmez, ama şu Ömer'le Defne'nin mutluluğuna da herkesten daha çok onlar değer verirler. Normal izleyici reytingi belirleyen kuru kalabalıktır, açıkçası pek sevmeyiz. İzleyici dediğin heyecanlanacak, Gallo'yu görünce sinirlenip DefÖm görünce koltuktan yavaş yavaş eriyerek süzülecek. Normal izleyici gömlek ütüler, fanlar çorapları. Bilmem anlatabiliyor muyum...
Bir de yüzen izleyiciler var ki gerçekten onlar reyting denen hususta anladığım kadarıyla en az normal izleyici kadar değerli. Öyle olmasa Arka Sokaklar'da "Hüsnü öldü mü, Hüsnü öldü, Hüsnü öldükten sonra neler oldu, Hüsnü öldüğüne göre artık yavaş yavaş reytingler düşebilir mi" bölümlerinde görebileceğimiz gibi, bu kadar etkileyici olamazlardı. Unutmayın, yazın Kiralık Aşk izleyenlerin bir kısmı Karagül'ün yüzen izleyicisiydi, Kiralık Aşk'tan yana yüzmeyi tercih ettiler. O zaman onlara temiz kumuyla, pırıl pırıl deniziyle güzel sahiller sunmak lazım.
*Bu bölüm kelimenin tam anlamıyla eeeeenfesti. Seyircinin bayıla bayıla izlediği başroller ve aralarındaki engellerden birinin daha ortadan kalkması, dizinin en başında gördüğümüz ve çok sevdiğimiz asıl tayfa dışındaki "yeni sekme" karakterlerden hafif hafif uzaklaşılması ile inanılmaz tatlı bir bölüm ortaya çıkmıştı.
"Yeni sekme" karakter nedir, yenilir mi, içilir mi? Yeni sekme karakter, kişinin kendine yakışanı giymek yerine sürekli yeni kıyafetleri denemesidir. Zaman zaman olur, çoğunlukla olmaz. Her bir yeni sekmede açılan karakterin başka bir dünyası olmalıdır, olmayınca ve olduramayınca sıkar. Hele ki biiiiir sürü sekme açarsak tüm sistem kilitlenir. Defne, Ömer, Sinan, Yasemin, Neriman, Koray, Necmi, Nihan, İsmail, Serdar ve Türkan Teyze bu dizinin kemik kadrosudur. Dizinin en başından beri varolan, fakat bir şekilde oyunculuklarının kuvvetli olması ve karakterlerinin muzipliğine rağmen nedense pek fazla göremediğimiz Derya, Mine, Esra gibi karakterler de dizinin tadı, tuzu ve renkleridir. Sude, Deniz, İz, Gallo, Deniz 2, Passionis'te ismini ezberletemeyen tayfa, dımdım ve tıstıs biiiiir sürü karakter girmiş ve çıkmış, belki de bir çoğu hiçbir katkıda bulunamadan gitmiştir. Ha bi de Eymen! Sahi Eymen? Neyse.
Var olan karakterlerin yeterince tadını çıkaramıyorken yeni karakterlerle o kadar dağıldık ki, mahallenin sıcaklığını, Passionis'in sakin halini, Neriman'ın evinin gıybet üssü bahçesini özler hale geldik. Esra'nın evin satılmasıyla ilgili gözüktüğü birkaç dakikada bu bücürü özlediğimi fark ettim. Mine'nin "tamam Neriman Hanım”ları gerçekten gözüme batmaya başladı. Yahu rap yaptırdığınız, yüzüne savaş boyası sürdüğünüz o Mine? Mine yahu, gözleriyle bile sahneyi şuradan alıp buraya taşıyan Mine, nerede? Hele Derya, Defne'nin çek meselesinde üzerine gittiği sahne dışında tek bir falsosu olduğunu düşünen var mıdır acaba? İnanılmaz tatlı, inanılmaz derecede kendini izlettiren bir karakter. Mutlaka hikaye dallanıp budaklanacak ve yeni karakterler girecektir. Fakat öncelikle elimizdeki kıt kaynakların verimli kullanımını görmek isteriz, bir dost.