Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Savaş ve Nazlı için söyleyecek yeni bir şeyim yok. Halının altına atmak bir işe yaramayacak. Ama ne Nazlı, Nazlı olmaktan; ne Savaş, Savaş olmaktan vazgeçmiyor göründüğü üzere. Sadece ortak bir noktada buluşmak değil önemli olan, o ortak noktaya sorun sayılanları çözerek gelmek. Aman dikkat! Sonra bir #KaybedinceAnlarsın vakası da burada yaşanmasın. Hala inanıyorum size, çıkışlar yakın.
Didem, Elif ve Yiğit. Bu birbirinden farklı zamanlarda ortaya çıkmış üç karakterin içinde, en sevimlisi Yiğit, anlaşalım orada bir. Ben kredi puanıma 10 üstünden 6 yazıyorum, o +1 de arabasıyla yaptığı havalı girişe özel. Diğerleri kalıcı olamadı. Yiğit’in kalıcı olabilitesi yüksek, Melisa’yla geçmişleri dolayısıyla. Melisa’nın Savaş’tan kendini kurtarabilmesi adına.
Ve kadın dayanışması. Rana öğrendikleri sonucunda düşmanlığını uzak köşelere fıydırıp “Siz insan değilsiniz!” diye bağırıp, çığrından çıktıysa, ‘kadın kadının düşmanıdır’ tezi de burada çürümüştür efendim. Oğlu ile ilgili olaylarda gözümden epey bir düşen Rana, bu tavrıyla çıtayı eskisinden bile yükseğe çıkardı. Haluk’a her şeyi bildiğini söylemesi, Güneş’in yıkılışının, kızların dağılışının sinyallerini verdi. Mendilleri istiflediniz değil mi? Bayağı ihtiyaç olacak.
Herkes kadar yanacak herkes. Herkes payına düşen acıyı fersah fersah yaşayacak. Burası böyle. Herkesin saçını okşayacak, herkesin derdine deva olacak gücümüz var, var da ancak el ele olursak çıkarız buralardan. Kopuşların yaşanması hiç işimize gelmez. Duyurdum. Cenaze sahnesinin hayal çıkması, Osmanlı’daki ailemi anlatmadığım kaldı gönderiği aklımda, unutmadım.
Güzel günler.
