Adam ertesi sabahki provasına yetişmek için hastaneden ayrılırken Hannah ve annesiyle vedalaşır. Adam gittikten sonra evlilik “şakası”na yarı şaka yarı ciddi gülerlerken Loreen’den kafamızı duvarlara vuracağımız bir tavsiye gelir. Özetle, Hannah’nın çok özel bir insan olduğu, Adam’ın dünya üzerinde sevilecek tek insan olmadığı, başka seçenekleri değerlendirmesi gerektiği çünkü Adam gibi garip biri için her ortamı onun rahat edebileceği düzene sokmanın çok yorucu olacağı... Gerçekten mi Loreen? Bunu söyledin mi, gerçekten söyledin mi Loreen? Anneniz daha ölmeden nişan yüzüğünün kimde kalacağı tartışmaları kesinlikle garip değildi. Hannah yorganların altında OCD’nin an ağır dönemini geçirirken kayıtsız kalman da garip değildi ama Hannah’nın sosyopat ötesi kuzeni Rebecca’yla çıktıkları bir gece sonrasında yaşanan trafik kazasından sonra Adam’ın bir solukta Hannah’nın yanında bitivermesi ve evlenme oyununu kusursuz oynaması garip öyle mi? Her sabah Hannah’nın aldığı ilaçları kontrol etmesi çok çok garip öyle mi?
Bu haberin ertesi sabahında Flo’yu iyileşmiş, yüzünü aydınlanmış görürürüz. Birbirlerine berbat davranan kardeşlerin arası artık düzelmiştir. Odadan kahkaha sesleri gelmektedir, moraller yerindedir. Hatta Flo o kadar iyileşmiştir ki ikinci cheeseburgerini sipariş etmiştir bile. Böylece Hannah için de şehre gitme vakti gelmiştir. Gitmeden önce başbaşa kaldıkları hastane odasında anneannesinin elini tutup teninin nasıl bu kadar yumuşak olabildiğini sorar. “El kremi” cevabı her ikisini de güldürür. Bu anneanne ve torunun son konuşmasıdır. Hannah için yumuşacık ve dümdüz bir patikadan, kızları için ise engebeli ve zor bir yoldan yürüyüp gitmiştir Flo. Hem Flo mitolojide çiçek tanrıçasına verilen isimmiş. Anneler dikensiz olur mu?
Not: Bölümde herkesin hastanede sabahladığı sahnede çalan parça: Hannah Cohen, Don’t Say. İsterseniz You Tube’dan dinlemek mümkün. Telif hakları nedeniyle biz linkini veremiyoruz.