Loreen kızına yaptığı bu itirafın ertesinde Hannah’dan ilginç bir istekte bulunur. Flo’nun kendini mutlu hissetmesi ve torunlarının da mutlu olduğunu görebilmesi için Hannah’dan onun Adam’la evleneceğini söylemesini ister. Hannah kırk yılın başı mantıklı bir tepki vererek bunun yalan söylemek anlamına geldiğini, Adam’la evlenmek gibi bir planlarının olmadığını söyler. Annesini bundan çok daha açık fikirli bir insan zannettiğini, kitap okuma seanslarında bu tür fikirlere imkan verecek ne tür kitaplar okuduğunu merak ettiğini ekler. Kilit cümle Loreen’den gelir: “Hayır, açık fikirli değilim.” Yıllarca annesiyle bir yüzleşme anını beklemiş, muhtemelen ondan daha modern, daha akıllı, daha yeniliğe açık olduğunu iddia eden kızın annesinden iki mahalle aşağısına taşınmasıdır o hastane bahçesinin tanık olduğu. Ve bunun gibi kim bilir toksik muamelesi yaptığımız, aile içinde görüp geçirdiklerimiz daha ne kadar çok kez dönüp dolaşıp yine bizi bulacaktır.
EVLİLİK OYUNU
Hannah annesinin ricasını duymazdan gelir, fakat bir yandan da Adam’a “böyle de komik bir an” yaşandığını telefonda kendisine çıtlatır. Konuşma, birden Hannah’nın kendini asla içinde bulmak istemeyeceği bir hale gelir ve her ikisinin de evlilik konuşmak için daha zamana ihtiyaçları olduğunu düşündürtür bize. Hem neden evlensinler, Adam Hannah’nın arkadaşlarının eve geleceğini duyunca balkondan atlamak isteyen bir tip. Üstelik Flo’nun yatağında söylediği gibi “karşındakinin vahşice ölmesini isteyecek kadar öfke dolu olacağın ve sonra bu duygunun geçip gideceği bir buhran hali” sadece Hannah-Adam çiftine değil, dünyadaki hiçbir çifte layık görülemez. Fakat bütün konuşulanlara rağmen Adam Flo’nun yanına yaklaştığında “Biz evleniyoruz!”u patlatır. Hannah sevinir, annesi sevinir, Flo sevinir (o korkutucu öğüdü vermesiydi iyiydi). Amaç bu değil midir?