Bu bölümde kızlar yok; öyle ya da böyle sonunda onlara benzeyeceğimiz anneler, teyzeler, yazın aynı yatakta yatamadığımız kuzenler, annemizin peşin hükmünden korumaya çalıştığımız sevgililer, ayrı düştüğümüz akrabalar, çocukluk hatıraları, hastane koridorları ve “teni kedi kulağı kadar ince” olan anneannelerimiz var. Pek iç açıcı bir bölüm değil, ama içinizi sufle görmüş dondurma gibi eriten, eğer anneannenizi tanıma şansına hayatınızın bir noktasında erişmişseniz onun pamukluğunu hatırlatan bir bölüm. Bütün anneanneler pamuktur. Söylemiş miydik?

WELCOME TO ANNEANNE-TORUN İLİŞKİSİNİN DİKENSİZ BAHÇELERİ
Hannah’nın anneannesi Flo (Oscar’a En İyi Film dalında bu yıl aday olan Nebraska’daki huysuz kocanın huysuz karısı, June Squibb) hastaneye yatmış, önceden var olan hastalığına bir de zatüree eklenmiştir. Hannah anneannesini “Ben de çocukken geçirmiştim,” diye rahatlatmaya çalışsa da herkes bilir ki Flo’nun kısa bir zamanı kalmıştır. Hannah apar topar hastaneye gider, Adam oyununun provaları yeni başladığı için onu yalnız bırakmak zorunda kalır; ama adımız gibi biliriz ki Adam ne olursa olsun Hannah’nın yanında olmak ister.

Girls’te ilk kez karşımıza çıkan teyzelerin her biri kendi derdindedir. Bu tip olağanüstü aile vakalarında herkesi toparlayan ve bu sorumluluğuyla gurur duyan teyze de, mağduriyetiyle üste çıkmaya çalışan kardeş de, iki kardeş arasında sözde ara buluculuğa soyunduğu için İsviçre olmakla itham edilen Hannah’nın annesi Loreen de hastanenin ortasında birbirlerine bağırmaktan çekinmezler. Hatta Loreen bir şeyler yemek için dışarı çıktıkları hastane bahçesinde annesinin hem kendisine hem de kardeşlerine iyi davranmadığını ve bu yüzden kardeşlerin “böyle” olduğunu söyler. Hannah için ise durum çok farklıdır. Flo, Hannah’nın ona taktığı isimle “Flo Job” (binlerce gülen surat), ona her zaman iyi ve nazik davranmıştır. Belki de bir önceki kuşağın iki sonraki kuşakla iktidar ilişkisi farklı olduğu ve onun üzerinde kendi kızlarının üzerinde olduğu gibi tahakküm kuramadığı için Flo’nun bu yüzü Hannah için görünmezdir. Anneanne sevgisidir onunki, geçmiş hesaplarının pek olmadığı ve Loreen’in yaptığı gibi “keşke bütün bunları anlatabilseydim” pişmanlıklarının yaşanmadığı. Dolayısıyla dikenlerin de olmadığı ve bu yüzden kızların Flo’yla olan ilişkisinden daha az çetrefilli, daha çok yüzeysel olan.