Yumurtanın sarısı, gitti Fatih’in yarısı
Zeynep Selim’in yatağının içinde bir kaset buldu. Kesin içinde Fatih’in sıkı sıkı sakladığı sünnet görüntüleri vardı. Zeynep bu müjdeyi evdekilere söyledi ve heyecanla kasedi izlemek için tüm aile salona kuruldu. Selin kamerayı bulup da görüntüleri hazırlayana kadar Fatih çıkıp geldi. Zeynep’in sünnet görüntüleri zannettiği kasedi öyle bir kaptı ki, herkes neye uğradığını şaşırdı. Şimdi kaset sırası değildi çünkü Reis Babası güzel haberi getirmişti: Toplanıp çay toplamaya gideceklerdi!
Fatih kasedin izlenmesini son anda engelleyebildiği için çok şanslıydı, çünkü o kasette sünnet görüntüleri falan değil, Fatih’in Beykoz’daki depoya gitmeden önce başıma bir şey gelirse diye Zeynep’e bıraktığı not vardı. Görüntülerde Fatih onu ve Selim’i ne kadar sevdiğini anlattıktan sonra asıl bombayı patlatıyordu: Meryem Hanım senin annen Zeynep!
Bu Şaziment’i kime verecekler merak ediyorum?
Ayfer mahalle kasabının yeğenini görüp de dibi düştüğünden beri Şaziment’i kimselere layık göremiyor sanki. Halbuki bizim balıkçı Cevat ne de seviyor kızı.
Kapısının önünde Şaziment’e olan duygularını tüm heyecanı ile anlatırken Ayfer’e yakalanan Cevat Ayfer’in hışmından yakasını zor kurtardı.
Cevat’a da helal olsun valla, kızı hiç görmeden istikrarlı bir şekilde duygularını diri tutabiliyor.