“Sen benim yuvamın katilisin, oralardan gelip kocalarımızı çalıyorlaaar!” Hahh, ağız tadıyla şöyle bir kadın kavgası izlemeyeli ne olmuştu yahu! Svetlana ve Melike’nin kavgasından daha çok beni etkileyen ufaklığın babasına “Babaaaa!” diye koştuğu ve Svetlana ile sarıldıkları anda Melike’nin bakışıydı. Melike’nin gözlerinde intikam var ve Hüseyin’in başına sandığından daha fazla bela açacak bir şey varsa bu da o olabilir. Hemen arkasından Serhat-İpek tartışması izledik. Kadının kadına, erkeğin kadına hem fiziksel hem ruhsal şiddetini yaklaşık 10 dakika içinde gayet bağırtılı ve şiddetli şekilde gördük. Bu kadarına hala ve hala gerek var mı bilmiyorum. Yani sürekli mıçmıç sahneler izlemek zorunda asla değiliz ve konumuz bu değil. Ancak “Kendine mezar beğen, seni öldürüceeem laaaan!” diye on kere duyunca emin olun ki hiç hoş olmadı. Şu son 15 dakikanın en tatlı anı Elif’in “Sadece susalım, sarılalım, oturalım!” dediği andı. Ömer işi bozmasa iyiydi. Gerçi Ömer Elif’im dedikçe, öyle gözleri hafif açarak baktıkça bir şey demekte çok zor!