Zeynep şüphe bulutlarından önünü göremezken kocasını ziyarete gitti. Ama sekreter kız Gözde Hanım ile yemeğe çıktı deyince takip başladı!
Gözde ile yemek yiyen Fatih ise duyduklarına inanamıyordu. Tazminat davası da açılacaktı. Oğullarını ticari çıkar için kullanıyorlardı, Selimpaşa helvaları da buna kanıttı. Fatih’i önce köşeye sıkıştırıp sonra da ağzındaki baklayı çıkardı avukat. 1 milyon dolara davayı geri çekerlerdi. Fatih şaşkındı.
Zeynep ise olan biteni karşıdan izliyor, kocasının kendisini aldattığını gözleri ile görüyordu. Sonra öndeki araba takip edildi ve bu takip Zeynep’lerin ayrıldıkları evlerine kadar sürdü.
O sırada da, tesadüf bu ya, Selin ve Orhan bebek yapacak yer bulamadıkları için, nasılsa bu ev boş deyip Fatih’le Zeynep’in eski evlerine daldılar. Orhan huzursuz da olsa başka çareleri yoktu.
Zeynep eve gelip ‘yatakta bastı’ kocasını. Yataklarında iki kişiden sesler geliyordu. Biri Fatih’di ama diğeri kimdi acaba? Çıkın dışarı diye bağırıken içeri Fatih girince kafası iyice karıştı. Yorganın içinden Orhan’la Selin’in kafaları çıkınca durum anlaşıldı. Ama Orhan’la Selin abisine ve ablasına rezil oldukları ile kaldılar.
Sonra açıkladı bir bir her şeyi Fatih. Sevgili sandığı kadın Ertan’ın avukatıydı, davayı geri çekmek için bir teklifle gelmişti. Fatih’in tek istediği bu olaydan kimse zarar görmeden kurtulmaktı. Ayrıca yanında uyumamasının sebebi de O’na ve karnındaki bebeğe zarar vermemekti. Son tahlilde Zeynep’i çok seviyordu, Zeynep de O’nu.
Bu Avukat Cansu da az değildi. Ertan’a Fatih’in kendilerine davayı çekmeleri için 500 bin dolar teklif ettiğini söyledi. Yalan değil, kuyruklu yalan. Ertan çıldırdı, tabii ki kabul etmedi. Zaten Zeynep de Fatih’i teklifi kabul etmemesi için ikna etmişti.