Bölümün sonunda da olanları anlattık, ama bahsetmediğimiz şeyler var tabii ki. Evet doğru bildiniz Ayşegül&Poyraz&Mete&Begüm dörtgeni ve ortada dolanan bir Sinan’ımız da var. Bölümün başlarında Begüm ve Sinan’la yemeğe giden Poyraz ile Mete’yle yemeğe giden Ayşegül’ün karşılaşmaları gülümsetti önce. Kıskançlıklarıyla ekran karşısında bayağı eğlendim. Tabii Poyraz’ın Begüm’ün yüzüne dokunması falan Begüm’ü fazlasıyla ümitlendirecek belli. Onun aksine Mete’nin Ayşegül’ün onun elini tutma nedeninin Poyraz’ı kıskandırmak için olduğunu anlaması güzel bir ayrıntıydı. Tuvalete giden Ayşegül’ün peşinden giden Poyraz ve o ufacık tefecik arada kavgaları ise ‘kıskançlıkları bile güzel’ dedirten cinstendi. Ama sonrasında Ayşegül’ün evinde yaptıkları tartışma yürek dağladı. Onlar ağladı,ekran karşısındakiler ağladı. Poyraz evi dağıttı. Kimilerine göre bu evi dağıtma, şiddete yönelik şeyler aşkın içinde olmamalı. Ama ben o sahnede evi dağıtmak için dağıtan bir Poyraz görmedim. Şöyle ki o ‘evi dağıtma’ Poyraz’ın içini göstermekti bence. Poyraz’ın içi öylesine yangın yeri, öylesine dağınık, öylesine kırık ki.. Ayşegül’ün kalbini kıramaz o, Ayşegül’e bir şey yapamaz. Evi dağıtarak aslında kendi içini gösterdi. “Ne güzel seviyorsun be Poyraz,” dedirtti her cümlesi yine.. ”Tamam beni sevme, ama başkasını da sevme,” diyerek ağlayan Poyraz’ları sevelim, onlara kol kanat gerelim. Ona rağmen ‘git’ diyen Ayşegül’lere de kızamıyoruz. Kızsak da kızamıyoruz aslında. Dünyanın en güzel Ayşegül’ü olmak, dünyanın en güzel seven Poyraz’ı tarafından sevilmek de kolay değil. Dertler, tasalar bitmiyor ki. Küçücük Sinan’ın söylediklerini unutmuyor ki Ayşegül de. İçi kan ağlarken ‘git’ demek kolay mı yoksa?
O ‘git’in üzerine giden Poyraz kendini eczanenin önünde buluyor. Var mı sahiden Ayşegül’süzlüğün ilacı?
“Bir şeyiniz mi var?”
“Ayşegül’üm yok.”
“Sevgiliniz mi?”
“Her şeyim!” diyerek eczasıyla dertleşen bir Poyraz var karşımızda; Ayşegül’ünü “Bir gözleri var;Ece Ayhan. Burnu desen; İlhan Berk. Hele saçları, sana yemin ediyorum; Attila İlhan,” diye tanımlayan bir Poyraz. Bu bölüm de Poyraz’ın her repliğiyle aşka, güzel sevmeye dair bir çok şey öğrendik. O yüzden başta da dediğim gibi “Bizi de Poyraz gibi seven olsa,” dedirtti yine bir çok kişiye.