İkinci sezona patlayan bombalarla başlayan dizimiz bizi yine ekrana bağladı. Pür dikkat izledik, çok heyecanlıydı.
Üç ay önce düşmek üzere olan bir uçağın içinde çığlık çığlığa bıraktığımız tatlı kahramanlarımız yine aynı sahne ile geri döndüler. Neyse ki Fatih uçağın düşmesine engel olabildi de İstanbul'a geri döndüler. Ama uçaktaki bazı detayları anlatmadan edemeyeceğim.
Uçakta artık son dualarını etmeye başlayan Selin ve Orhan birden hiç öpüşmediklerini hatırlayınca öleceklerine değil, öpüşmeden öleceklerine yanmaya başladılar. Baya güldüm bu sahneye :)
Ardından uçaktaki tehlikeyi atlattıktan sonra Fatih'in hep yapmak istediği ama bir türlü yapamadığı bir şeymiş, kaptan pilotunuz konuşuyor edasında yolculara bilgi vermesi de şeker bir ayrıntıydı.
Kazasız belasız evlerine dönen çiftimiz Zeynep'in önerisi ile sade bir şekilde evlenmeye karar verdiler. Öyle New York'lu Paris'li bir organizasyona gerek yoktu. Maksat evlenmekse kimseler duymadan sessizce de olabilirdi bu iş.
Tabii bu plan arkadaşlara anlatıldı. Herkes hemen iş bölümü yaptı. Orhan'ın tanıdık bir nikah memuru vardı, düğün pastasını tabii ki Fadik yapacaktı. Tamam her şey planlanmıştı.