Bu arada Vahit’le Ertan güçlerini birleştirip Voltran’ı oluşturmaya kararlıydı. Karşılıklı oturmuş kötü ve hain planlarını konuştular. Zeynep’in kahramanı olmak işine yaradı mı diye sordu Vahit. Henüz değil diye cevapladı Ertan. Bu ikisinin kırk mahalleye zararı dokunacak gibi görünüyor…
Diğer tarafta kahkaha sesleri yükseliyordu. Kimden olacak? Tabii ki Mukaddes’ten. Oğlu, Zeynep’ten ayrıldı diye bir zil takıp oynamadığı kaldı kadının. Tabii Gülsüm Hanım ve Fehmi’ye gol atmanın da zaferini yaşıyordu. Bir de üzerine Fatih, kendisiyle konuşmaya gelen babaannesi ve babasına, ‘Beni annemle yalnız bırakın’ deyince bizimkiler baya bozuldu duruma. Sonra ana oğul tatil yapmaya karar verdiler. Mukaddes sözünü almıştı, ondan mutlusu yoktu…
Diğer evde ise şüpheler, dedikodular, derin düşünceler vardı. Herkes oturmuş kavganın sebebini düşünüyordu. Meryem Hanım doğruyu bilse de kızına söz verdiği için ağzını bile açmadı.
Ayfer ise Yadigar’ı bir kenara çekip Fatih’in Zeynep’i aldattığını, hatta elinde kanıt olduğunu söyledi. Hani Dilber bodyguard’lık yaptığı için Fatih’e zarf içinde 2000 TL vermişti ya, onu söyledi Yadigar’a.
Ayfer’in engin hayal gücüne göre parasız kaldığı o günlerde jigololuk yapmıştı Fatih. Yadigar ‘o ne biçim konuşuk’ diye susturmaya çalıştıysa da Ayfer’i, Şevket konuşulanları duydu ve kendi şüphelerini de üzerine ekleyince artık emindi. Kızını aldatmıştı damat.