Bu sembolik şeyler mevzusuna takılmak istemiyorum, sonu kötü yerlere gidiyor bende, sınırımı bulamayıp, dur komutunu veremiyorum seslerime, işin yoksa bir de onlara delir falan, çekilecek çile değil. Gözden ırak olsun, gönülden de ırak. Ancak kamera öyle bir zoomladı ki o yılana, meraktan bir Google’ladım. (Merak kediyi öldürebilir de, süründürebilir de kısımları yükleniyor.) Diyor ki yılan için, illa sembolikleştirilecekse; “Bilgidir, güçtür, uyanıklıktır. Aynı zamanda kurnazlık, karanlık, kötülüktür. Hem ay ile hem güneş ile ilişkilidir. Hem hayattır hem ölüm. Yılan, her düzeydeki gücün tezahürüdür.” Ben mi abarttım bu subliminal mesaj denileni, çok kasmasam mı acaba diye bir geçiriyordum ki aklımdan, ı-ıh normali bu arkadaşlar, gelin hepinizi bekliyorum paranoyaklık seviyeme. Çentikliyoruz kalemler hazırsa: Bilgi, güç, uyanıklık, karanlık, kötülük, hayat ve ölüm. Bütün bunlar eşittir, Adil Topal. Sınırsız zehir hizmeti veriyor kendisi. Nasiplenmek için yan baksanız bile kafi, bence. Yaptıklarının bir listesini yazayım dedim, yok sayfalar Everest’e tırmanacak, mümkün değil olmaz. Yalnızca bir sorum olacak kendisine. Böyle yapıyorsun ediyorsun, herkeslerden en birinci sensin, herkesin zaafı küçüktür senin egon anladık zehr-i topal da, bil ki, her nefes alan canlının bir zayıfı illa ki vardır. Nefes aldığına göre sen de bu kısımdasın. Sevdiğin yok, sevenin zaten ne arar, çoluk çocuğun, torun topalağın da umrunda değil lakiiin, kendi canındır belki zaafın? Ha Adil Topal, ne diyorsun?
İsmail Karayel’e çok üzüldüm. Öyle böyle değil, büyük üzüldüm. Jon Snow’a cenaze töreni etkinliği açan, zamanında Çakır’a sela verdiren şahısların kafasındayım. Bakın o kadar. Ömrümde bir kötü karakter öldü diye bu kadar dertlendiğimi hatırlamıyorum. İsmail kendi başını yedi. İstihbarat koruyordu onu, hadi o da yaşamak değildi dört duvar arasında da, ne bileyim. Sanırım Özkan Uğur’un İsmail Karayel canlandırmasına veda etmek istemedim ben. Senaryo gereği, ayrılan sürenin sonuna gelindiyse yapılacak bir şey yok tabii. Güle güle Özkan Uğur. Özletmeyiniz kendinizi.