Önceki hafta güzel bir şekilde biten sekizinci bölümün ardından yeni bölüm, Yaz’ın ortalığı tam gaz karıştırmasıyla başladı. Yaz ilk bölümden beri olabilecek en yanlış zamanda en yanlış şeyi söyleyerek her şeyi, herkesi kırıp döküyor. Sonra toparlaması da pek zor oluyor.
Umut’un Tunç ile evlenmeye kesin karar verdiğini duyan Yaz bir hışım odaya dalıp içinde ne var ne yok hepsini bir bir sayıp döktü. Buna Umut’la Mert’in öpüşmesi de dahil.
Umut’un Mert’le yakın ev tutma planları buluşmaları konuşmaları Yaz’ın ağzından bir bir döküldükçe Tunç suratına yumruk yemişçesine sersemler. Bu Tunç’a gerçekten çok üzülüyorum. Bütün hayat planları altüst olmasına rağmen hala ılımlı olmak için neredeyse tek çaba gösteren kişi o.
Umut, “Babam, babam,” diye ortalığı yıkan Yaz’a artık dayanamayıp patlar: ‘’Babanla ben diye bir şey yok, olmayacak!‘’ Yaz ama inat, “Gerçeği gördüm ben,” diyor. Peki ne gerçeği? ‘’Git gerçeği babana sor!’’ cümlesi tokat gibi çarpıyor suratında. Özgürlüğüne düşkünlüğü yüzünden her şeyi yakan Mert’in gerçekten bir aile olmak istediğine inanan Yaz’ın gerçeklerle yüz yüze geldiğineki tepkisi ne olacak acaba?