Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
“Şuranda yaşamak istiyorum, mümkün müdür acaba?”

Eveeet sonunda 2. fragman da çıktı ve aynen tahmin ettiğim gibi şahane bir fragman geldi.

Anlaşılan bizi sonuna kadar hop oturup hop kalkacağımız bir bölüm bekliyor. Nefes nefese, hatta nefesimizi tutarak izleyeceğimiz bir bölüm… Bölüm sonunda ise halaya hazır olalım bence. İlk fragman yorumumu okumuştunuz zaten. Şimdi 2. fragmanla birleştirip tüm bölüme şöyle bir bakalım ne dersiniz?

Bölümü bir bütün olarak değerlendirdiğimizde anlıyoruz ki 13 ve 14. bölümlerin bir karmasını izleyeceğiz, ama sonu 14. bölüm gibi olmayacak tabii ki de ^.^

Aşka âşık bir kadınım ben… Her ne olursa olsun yargılamadan, her iki taraftan da bakmaya çalışırım. Aşk, inişleri, yokuşları, çukurları, tümsekleri olan bir yolda iki kişinin birlikte yürümesidir aslında. Yolun sonunda, aşk gerçekse eğer birlikte yürüyen iki kişi de kazanacak demektir.

Fragman yorumuma başlamadan önce 50.bölüm yorumumda ne yazmışım bir hatırlayalım: "Peki şimdi ne olacak? Bu yazdıklarım sadece tahmin. Ben herkesin aksine bölümdeki son sahnelerin rüya olduğunu düşünmüyorum. Ömer, muhtemelen Sadri Usta'dan ya da Necmi'den dedesinin kendisi için neler yaptığını öğrenecektir. Defne'yle barışması ve yola devam etmesi için bu yaranın hiç açılmamak üzere kapanması şart bence. Durduğu yerin aslında ne kadar yanlış olduğunu anlayan Ömer'in dedesiyle barışacağını düşünüyorum. Sonrasında da ne kadar büyük bir hata yaptığını anlayarak Defne'den özür dileyecektir. Yüzükler tekrar takılır mı bilemem. Çünkü düğün günü Ömer'in parmağında yüzük yok, ama bunun da bir ters köşe olduğunu ve gizem yaratmak için yapıldığını düşünüyorum. Eğer o yüzükler tekrar takılırsa Neriman ya da Hulusi Bey takar gibi geliyor bana. Neriman, bu sefer gönülden isteyerek başladığı işi bitirecektir. Dedim ya sadece tahmin... Bildiğim ve emin olduğum tek bir şey var! Aşk kazanacak!"

Görülüyor ki herkes perişan… Sinan ise bin pişman… Ömer henüz pişmanlığını idrak edememiş. Buz şelalesi şeklinde süzülmekle meşgul!

Tam tahmin ettiğim gibi duruma Neriman el koyuyor ve Sadri Usta’ya gidip artık gerçekleri açıklamanın zamanının geldiğini söylüyor. Sadri Usta'nın anlattıklarından sonra durduğu yerin ne kadar yanlış olduğunu anlayan Ömer'in Sadri Usta'ya arkasını dönecek, ona kızacak mecali olmayacaktır bence. Çözmesi gereken çok daha önemli bir sorunu var çünkü. Evde basamakta oturup kara kara düşündüğü sahne Sadri Usta ile konuştuğu akşamın sabahı gibi görünüyor. Şükrü’nün “şirkete mi” sorusuna “hayır” diyor zaten. Gideceği yeri de hepimiz biliyoruz. Hulusi Bey…  Evet, dede de sütten çıkmış ak kaşık değil, ama hatasının farkında ve çok pişman. Ben her insanın ikinci bir şansı hak ettiğine inanırım. Ömer bu yarayı kapatmadan Defne'ye gitmeyecektir. İlk fragman yorumumda “Hatta ben, bir dede torun dertleşme anı da bekliyorum ne yalan söyleyeyim. Bu dertleşme, Ömer'in bazı şeyleri daha da anlamasına yardımcı olacaktır.” demiştim, ama 2. fragmanda dedenin konuşmasını duyunca bu fikrimi şimdilik açığa alıyorum. Bir gün mutlaka olacaktır, ama şimdi değil. Ayrıca, anlaşılıyor ki Ömer dedesi ile ilişkisini biraz ağırdan alacak. En azından başlarda…

1 2
Seyda Yalvaç
16/06/2016 16:40
YORUMLAR




DİĞER HABERLER