Önce küçük çocukların gülen yüzlü fotoğraflarının yer aldığı reklam panoları ardından prime timeda yayınlanan televizyon reklamlarında gümbür gümbür geleceği tüm halkımıza duyurulan Akkuyu Nükleer Santrali’nin temeli 14 Nisan’da atıldı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Mersin’in Gülnar ilçesinde yapılan törende yüzyılın projesinin temellerini attıklarını ifade etti. Başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere geniş kesimler tarafından santralle ilgili gelişmeler endişeyle izleniyor, ülke çapında protesto gösterileri yapılıyor.
Ekranella, televizyonla ilgili bir site olduğu için, ben de bundan yola çıkarak ekranların en ünlü nükleer enerji santrali Springfield’a ve Güvenlik Müfettişi Homer Simpson’a bakmak istedim. The Simpsons 1989’dan bu yana 26 sezondur gösterilen dünyanın en ünlü animasyon komedisi. Dizi, Homer, Marge, Bart, Lisa ve Maggie'den oluşan orta sınıf bir Amerikan ailesinin satirik bir parodisi. Springfield adlı kurgusal bir şehirde geçen The Simpsons Amerikan kültürü, toplumu ve insanlık hâllerine esprili ve eleştirel bir bakış getiriyor.
Ailenin babası Homer Simpson’ın ekmek kapısı ise, Springfield Nükleer Santrali. Bu santral, Springfield’ın temel enerji kaynağı. Santralin kurucusu ise Wainwright Montgomery Burns (1882-1966). Çok eskiden Marge da bu santralde çalıştı ancak kovuldu. Santralin şu andaki sahibi ise Charles Montgomery Burns.
Springfield Nükleer Santrali’nin vaziyeti pek iyi değil. Yapılan sayısız inceleme sonucunda santrali daha güvenli hale getirmek için milyonlar harcanması gerektiği ortaya çıktı. Ancak Mr. Burns yüzlerce uyarı almasına karşın bu parayı harcamaya yanaşmıyor. Üstelik, Homer Simpson gibi sorumsuz bir güvenlik müfettişi söz konusu. Neredeyse son 30 yıldır, 55 IQlu Homer Simpson’ı güvenlik konsolu üzerinde uyurken izliyoruz.
1952 yılında kurulan ve her yeri dökülen Springfield Nükleer Santralinde 700’ün üzerinde insan çalışıyor; çoğu yöneticileri tarafından yetersiz, tembel, sakar ve korkunç çirkin olarak tanımlanıyor. Güvenlik laçka durumda. Defalarca Simpson ailesinin çeşitli fertleri reaktörün içine girebilmeyi başardı, anahtarlar ise taşların altında saklanıyor.
Homer’ın çalıştığı yerde bir sürü düğme ve alet var. Sıcaklığı gösteren bir derece, acil durumda basılması gereken bir düğme, ayrıca santrali ortadan kaldırmaya yarayan bir düğme de bulunuyor. Bir kere Homer uyuya kaldığında basmıştı buna örneğin.
Santralin iki soğutucu kulesi var. İkisi de aynı renkte ve üzerinde atom resimleri var. İdare binası ise, reaktörün hemen arkasında bulunuyor. Bu binanın içinde; bir bowling alanı, bar ve çalışanlar yer alıyor. Finans bölümü de bu binanın içinde. Mr. Burns’ün odası ise en üst katta bulunuyor. Bu odanın, istenmeyen ziyaretçileri ofisten uzaklara fırlatan bir donanımı var (Mr. Burns’ün canını fazla sıkarsanız kendinizi elektrikli su yılanlarıyla dolu bir havuzda bulabilirsiniz). Ya da tavandan sarkan borularla sizi Orta Doğu’da bir yere fırlatabilir. Ya da bir düğmeye basıp tazıları ortaya salabilir. Ayrıca, yine bu ofiste doldurulmuş bir kutup ayısı var. Sizin de aklınıza benim gibi dünyaca ünlü doğa koruma kuruluşları geliyor değil mi? Evet ama bu bildiğiniz kutup ayılarından değil, işler ters giderse bu ayının sayesinde kanalizasyona inip kaçabiliyorsunuz. Santralin, çalışanlara eğitim verilen ve toplantıların yapıldığı bir oditoryumu da bulunuyor.
Springfield Nükleer Santrali fikrinin gerçek hayatta Simpsons’ın yaratıcısı Matt Groening’in doğduğu ve yetiştiği Portland, Oregon yakınlarındaki Trojan Nükleer Santrali’nden kaynakladığı sıklıkla gündeme getirilen bir konu. Ancak Groening’in iletişimcisi, Springfield Santrali’nin ABD içinde hiçbir santralden esinlenerek yaratılmadığını ifade ediyor. Trojan Nükleer Santrali 1976’da açılmıştı ve buhar jeneratörünün sızdırması neticesinde 1993’te kapatılmıştı.
2011 yılında Japonya’da Fukuşima Reaktörü’nde yaşanan nükleer felaketin ardından, nükleer sızıntılar ve kazalara yaklaşımı yüzünden The Simpsons birçok ülkede yasaklandı. Alman kanalı Pro7, Avusturya kanalı ORF ve İsviçre’de SF bir süreliğine The Simpsons’ı göstermeme kararı aldılar. Biliyorsunuz The Simpsons’ın açılış sekansı bile, Homer’ın sırtına sıkışmış radyoaktif yakıt çubuğunu araması ardından umursamaz şekilde arabasının camından aşağı atmasıyla başlıyor.
Springfield Nükleer Santrali, asit yağmurlarına neden olan, gezegenin canına okuyan, üç gözlü balık Blinky’yi yaratan bir yer. Işıyan fareler, radyoaktif atıkları sızdıran borular, çocuk parkında atıklar, kâğıt ağırlığı olarak kullanılan plütonyum dizide sıklıkla gördüğümüz kareler. Çatlamış soğutma kuleleri (bir bölümde çikletle yapıştırıldı), bodrumdaki iskeletler, çalışanlar tarafından görmezden gelinen yanıp sönen kırmızı alarm, üç gözlü balık gibi türlerin ortaya çıkması The Simpsons dünyasının bir gerçeği. Defalarca çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalan santral felaketin eşiğinden dönmeyi ise Homer’ın kör talihi sayesinde başardı.
Gerçek hayatta belki Homer Simpson’a bir nükleer santralde iş vermezlerdi ama zaten Homer tahminen başka hiçbir yerde de iş bulamazdı. Zaten nükleer santraller medeni ülkelerde birbiri ardına kapatılıyor artık. Örneğin Almanya’da Fukuşima’da yaşananların ardından 2022’ye kadar tüm nükleer santraller aşamalı olarak kapatılacak. Öte yandan ülkemizin felaketler tarihi o denli uzun ve utanç verici ki, buralarda Homer sanki kendine rahatlıkla iş bulabilir hatta üst mevkilere kadar çıkabilirdi gibi geliyor bana.