Sinema ve televizyon sektörünün en büyük 'bilgi bankası' IMDB (International Movie Data Base) geçtiğimiz hafta “Top 250 TV” listesini yayınladı. Yıllardır sinema filmleri için var olan Top 250 listesi epey eleştiri konusu olmuştu ama bir TV listesinin de yayınlanması epey heyecan verici oldu. Üzerine konuşabileceğimiz hazır listeler ve konular her zaman heyecan vericidir zaten. Konuşalım o zaman biz de biraz biraz.
Öncelikle liste, Türk kafasıyla bakılınca epey şaşırtıcı. Birçoğumuz için televizyon diziden ibaret olduğu için TV listesi gördüğümüz yerde dizi listesi bekliyoruz. O yüzden listedeki bazı yapımlara şaşkın şakın bakma durumu ortaya çıkıyor. Listenin ilk iki sırasındaki yapımlardan Band Of Brothers 2001 yapımı bir mini dizi, Planet Earth de tarihin en kaliteli doğa belgeseli. Listenin ilk 25 sırasında belgeseller kol geziyor zaten. Cosmos, The World At War, Life, Human Planet ve dahası. Mini dizileri (Dekalog) animasyonları (Avatar; The Last Airbender) ve talk showları (Last Week Tonight) görünce kafalar karışabiliyor.
Listede bizim alıştığımız formattaki ilk diziler 3. sıradaki 9.5 puanlı Breaking Bad ve 4. sıradaki 9.4 puanlı Game of Thrones. (Konuşulma açısından bu ikiliyle eşit seviyedeki tek dizi olan Lost’un 8.4 ile kendine ancak 186. sırada yer bulmasını hiç konuşmayalım çünkü konu o felaket son iki sezona geliyor, sinirleniyoruz falan) The Wire, Sopranos ve Arrested Development hafiften geçmişte kalmış diziler olarak ilk 25’te gördüğümüz diğer yapımlar. Arrested Development’ın bir özelliği de listede en üstte yer almayı başaran komedi yapımı olması. Belli bir yaşın üstünde sokaktan çevireceğiniz üç kişiden birinin hayranı çıkabileceği komedilerden Seinfeld 35. Friends de 38. sırada.
Listede aşağıya indikçe daha çok komedi yapımı görüyoruz. Ben en çok 211. sırada rastladığımız The Big Bang Theory’ye takıldım. Daha doğrusu Sheldon Cooper’ın sevdiği ve sevmediği dizilere. Yayından kaldırılması Sheldon’ın hayatının en büyük hayal kırıklıklarından biri olan Firefly 15. sıradaki yeriyle listenin en tepesindeki “değeri bilinmeyen” olarak değerlendirilebilir. Dizideki tüm ineklerin taptığı yapımlardan Doctor Who’nun iki versiyonu da listede yer bulmayı başarmış. (Modern Doctor Who 79. sıradayken, 1963-1989 arası yayınlanan ilk versiyonu 164. sırada) Sheldon’ın her hücresiyle nefret ettiği Babylon 5’sa 8.2 puanıyla Top 250’de kendine yer bulamamış. Dizi önerisi istiyorsanız adresiniz Sheldon Cooper.
Daha geyiğini yapabileceğimiz çok şey var. Selefi The Last Airbender ilk 25’teyken, daha heyecanlı, daha iyi olarak lanse edilen Legend Of Korra’nın ancak 123. sırada olabilmesinin, How I Met Your Mother’ın son altı sezonunda Lost’a nazire yaparcasına bozmasına rağmen hala bu listede bulunabilmesinin, Bugs Bunny’nin iki seriyle birden listede yer bulabilmesinin geyiğini yapabiliriz mesela. Ya da severek izlediğimiz yapımları bu listede beklediğimiz yerde görememenin (Benim için House MD ve The Newsroom) ya da hiç göremenin (kalbim Leverage diye atıyor) hüznüyle sövebiliriz de. Ama sonuçta bu ne IMBD’deki puanı değiştirir ne de dizinin IMDB puanı bizim izlerken aldığımız keyfi.
Bitirmeden tabii ki Türk yapımları. Kendi dizi sektörümüzün Amerika'nın ne kadar gerisinde olduğuyla ilgili o kadar çok konuşuyoruz, artık kendi yapımlarımızı aşağılamayı o kadar kanıksamış durumdayız ki listede Türk yapımı görünce İlhan Mansız Senegal’e altın gol atmış gibi tepki veriyoruz. O yapımlar da 180. sıradaki İşler Güçler, 202. sıradaki Leyla ile Mecnun ve 205. sıradaki Behzat Ç. Yeterli sayıda oylamaya ulaştığında Kardeş Payı da bu listede kendine yer bulacak gibi görünüyor. Belki ileride bu sektörden de Breaking Bad’e, Game of Thrones’a kafa tutan yapımlar çıkar ha? Tamam vurmayın.