Bu hafta Pembe Halı'da How to Get Away With Murder var. HTGAWM'ı diğer polisiyelerden ayıranın ne olduğundayız. Her zamaki gibi iyilerin yanında masumların düşmanlarını ortaya çıkarması değil. Her bölüm farklı konunun olmasının yanında ana bir konuya sahip olması da değil. Olayımız, olayı kafamızda oturttuğumuz kavramlarla oynaması!

Bir kere başrolde hem bir kadın avukatın olması ve bu kadının afro amerikan olması hala çok önemli. Hala bu önemli mi diye sormayın. İnanın gerçekten önemli. Freak Show misali saçlarını ve kirpiklerini çıkarması ne anlama geliyor bilmiyorum ama yıllarının kötü geçtiğini tahmin edebiliyoruz. Ben bu kadının yatak sahnelerinden hoşlanmıyorum bir de. Tamam o da önemli bir şey ama Viola biraz kaba kaba!

İkinci büyük bomba prom queen denilen. Afro amerikan white girl... E biz saçı beline kadar olan küçük Chanel kataloglarına alışmıştık. Bu biraz sürpriz oldu. Üstelik kendisi ABD dizilerindeki diğer afro amerikanların üzerindeki o her olaya karışayım, başım beladan kurtulmasın hevesinde değil. Olayın akışında görüyoruz ki gayet kurtulmak istiyor. Normalde black ass'ler bunu abartarak anlatmak için sonuna kadar yaşarlar.

Bir diğer patlayan ise alfa erkeğinin gay çıkması. Connor post modern gayi işaret ederken artık onu da klişeleştiriyor aslında. Yine de feminen bir gay görmekten iyidir. Kafamızdaki diğer cinsiyet kodlarını bozan da zaten onun çaprazındaki feminen Stiffler. Amerikan Pastası'nın bir karakteri gibi gözükse de aşırı feminen bir heteroseksüel karakteri de veriyor dizide.

Ezik çocuğun durumunu anlamadım. Onun konumunda zaten her şey olması gerektiği gibi. Önemli olan ayrıntı kendisini temsil eden diğer karakterler gibi aseksüel olmaması olabilir. Diğer kızın farkı ise galiba çekik gözlü olmaması?

HTGAWM kafamozdaki kodları yıkarak yoluna devam ediyor!