Magazin basını çoğu ünlünün ve topluma mal olmuş kişinin hayatının bir parçasıdır. Dizilerde de bu durum geçerli. Ünlü ailelere mensup karakterlerin hikâyelerini izlerken, çoğu zaman onları magazin basınıyla temas halindeyken görüyoruz. Geçmişte Aşk-ı Memnu’da Ziyagil ailesini ve Firdevs Yöreoğlu’nu, Kuzey Güney’de Banu ve annesini magazin basınıyla sıkı ilişkiler içinde gördük. İşler Güçler’de ise kulüp çıkışında kapıdaki muhabirlere Ahmet Kural’ın “Babam yaşındaki adamlara 'meraba çocuklar' diyorum," diye magazin programlarından alışık olduğumuz sahnelere gönderme yapmasını hatırlıyoruz.
Şu anda ekranlarda yayınlanan en çok izlenen dizilerde magazin basınıyla ilişkiler ve magazinin nasıl yansıtıldığını sizler için inceledik.
Paramparça ve kriz yönetimi
Pazartesi akşamlarının en çok izlenen dizisi Paramparça’da magazinle ilişkiler sorunlu. Gürpınar ailesinin nedense herkesin kendilerini sevmek zorunda olduğuna dair bir kanıları var. Hâlbuki hayatta herkesi memnun edemezsiniz. Ne kadar tatlı ve samimi olursanız olun – ki Gürpınar ailesi bunların hiçbiri değil- her zaman sizi sevmeyen, hakkınızda doğru olmayan şeyler yazacak birileri olacaktır. Alper (Cemal Hünal), Cihan’ın (Erkan Petekkaya) ezeli düşmanıve çevirdiği dalaverelerden bir kısmı da Cihan hakkında negatif haberler yaptırmasıyla ilgili.
Cihan kadar zengin bir adamın yapması gereken, hakkında istemediği bir haber çıktığında hep avukatı Yıldırım’ı (Ertuğrul Postoğlu) aramak yerine, kendisine doğru dürüst bir danışman tutmak olmalı. Zaten Yıldırım’ın yaptığı ona buna tehditler savurmaktan ibaret. Hâlbuki Cihan kendisine iyi bir iletişim danışmanı tutsaydı, bir strateji belirleseydi; ille başına kötü bir şey gelmesini beklemezdi. Başı da bu kadar ağrımazdı.
Paramparça sosyal medyaya, bloggerlara karşı çok mesafeli, adeta onları küçümsüyor. Cihan oğlu Ozan’a (Burak Tozkoparan) öğüt verirken “Herkesin elinde kamera var, telefon var, herkes olmuş magazinci,” diyor. Sekizinci bölümde oğlu Ozan’ın alkolik, uyuşturucu bağımlısı ve saldırgan bir çocuk olduğu ile ilgili haber yapan bir bloggerı dövdü örneğin. Üstüne bir de avukat Yıldırım; bloggerı "Sanki NY Times’da yazıyorsun," diyerek aşağıladı ve haberi sildirtti.
Cihan’ın magazin basını ile ilişkileri kapsamında bir diğer hatası ise çok kibirli olması. “Ünlü kafe ve restoran zinciri Dark Blue’nun sahibi Cihan Gürpınar’ın 15 yıl önce aşk yaşadığı bir kadından olan gayrı meşru kızının ortaya çıktığı” şeklinde yapılan haber yayınlanınca, tepkisi “Külotlu çorap çetesi bunlar!” demek oldu örneğin. Tabii çok zengin, sinirli ve avukatlı bir insan olduğundan gazeteye hemen tekzip yazısı yollandı ve iftiradan dolayı maddi manevi tazminat davası açıldı. Mr. Gürpınar, eğer bir açıklama yapmazsanız, insanlar algıladıklarını yazabilir. Madem doğru iletişim kurmak istiyorsunuz o zaman önce ne söyleyeceğinize karar verin ve belirleyin derim ben. Cihan Gürpınar'da kriz yönetimi diye bir mefhum yok özetle.