Seba, Hakan hakkında olumsuz şeyleri dile getirirken, nüfus cüzdanını da yenilemediğini belirtti. Konuşma biraz ilerlediğinde Seba’nın esas içerlediği konunun Hakan’ın nüfus hanesinde bekar yazması değil, T.C vatandaşı olması için gerekli işlemlerin başlatılmamış olması olduğunu öğrendik tabii.

Gelelim stüdyodaki tanıklar ve yorumculara. Her iki programda da şahitler dinlendi. Stüdyodaki diğer konuklar ısrarla diğer tarafların da dinlenmesi gerektiğini söylediler. Artık ne Seba’nın yemek yapmadığı için eve dışarıdan yemek söylediği kaldı, ne de Hakan çalışmadığı için çok sinirlenen bir diğer konuğun “Kadınlar bir çiçektir biliyorum, siz üzülünce ben burada süzülüyorum,” demesi.

Neticede bu hafta Fox TV ve ATV evlilik programları karı ve kocayı aralarında paylaşarak 31 Ağustos ve 1 Eylül programlarını doldurdular.

Taraflar en özel sırlarını kameralar önünde yaşamayı tercih ettiklerinden, yapımcılar olan biteni kurgulayıp, farklı versiyonlarla önümüze sürdüklerinden ve seyirciler de bundan memnun olduğundan bana bir şey söylemek pek düşmez aslında. Ancak, en başından beri tüm bu hikâyenin kurmaca olduğuyla ilgili kuvvetli bir hissim var. İran’dan kısmetini aramaya gelen, bir çocuk annesi gözü yaşlı gösterişli bir kadın, ondan biraz daha büyük eli yüzü düzgün sayılabilecek, daha önceki taliplerini ağırlıklı olarak geri çevirmiş bir adam. Kavgalar, ayrılmalar, dramatik barışmalar şunlar bunlar. Sezon sonuna yaklaşırken abartılı bir evlilik töreni. Sonra da tam yeni sezon başlarken ayrılma açıklaması.