Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Vinyl: Rock’n roll, sen içimizde sönmeyen bir ateşsin!

Tüm müzik severler bilir ki hayatta hiçbir şey insanı iyi bir şarkı kadar harekete geçiremez. Müzik, tehlikeli ve güçlü bir şeydir, insanın fitilini ateşleyebilir, alevleri körükler. İnsan kendini dünyayı alt üst edecek kadar güçlü hisseder.

Popüler müzik, kayıt edilmeye ve dağıtılmaya başladığı andan bu yana tüm otoriteler tarafından bir sorun olarak addedilmiştir. Bununla birlikte rock’n roll, bizler müzisyenlerle aramızdaki o özel bağı koruduğumuz sürece, gerçek insanlar tarafından yapılan müzik kalbimize hitap ettiği sürece hep yaşayacak, hep var olacak.

Richie, New York Dolls’u izleyip kendine geliyor, kim olduğunu hatırlıyor.

Martin Scorsese ve Mick Jagger’ın yapımcılığını üstlendiği HBO’nun yeni dizisi Vinyl da işte, bu denli tutkulu, görkemli ve güçlü  rock’n roll sevdası hakkında bir dizi. Kendimizi böylesine bırakmamızı sağlayan, gözlerimizi kör eden şeyin ne olduğunu araştırıyor. Hızlı, gerçek, gürültülü, insanı sersem eden ama çok güçlü bir duygunun peşinden gidiyor. Dizi, 70lerin başında New York’taki müzik endüstrisinin iç yüzünü anlatırken, temsili karakterler üzerinden dönemin değerleri, açmazları, sosyal ve politik durumuna da itinayla yer veriyor.

Richie Finestra (Bobby Cannavale) kurucusu olduğu plak şirketi American Century’i, Alman şirketi PolyGram’a satmak üzeredir. Çalışma arkadaşları Pazarlama Direktörü Zak Yankovich (Ray Romano), yeni yeteneklerden sorumlu Julie Silver (Max Casella) ve Satış Direktörü Skip Fontaine (J.C. Mackenzie) şirketin içine düştüğü finansal darboğazı örtbas etmeye çalışmaktalardır. Led Zeppelin ile anlaşma bir türlü imzalanamamaktadır. American Century artık eski heyecanını yitirmiş, bürokratik ve ruhsuz bir plak şirketine dönüşmüştür.

Richie’nin kurucusu olduğu American Century ekibi.

Martin Scorsese’nin şirketler, organize suç, polis ve her türlü hiyerarşi hakkında derdi var, bunu filmlerinden iyi biliyoruz. Onun dünyasında hayat, güç savaşından ibaret ve bunun da para, ihanet, cinayet, uyuşturucu, şehvet düşkünlüğü gibi temsilcileri var. Vinyl’da da iktidar, düzen, hırs ve uğruna feda edilenleri görmek mümkün.

Bir zamanlar kalbi yalnızca müzik için atan Richie şimdi bir iş adamına dönüşmüş, sorumluluklar, banliyödeki aile hayatı, finansal yükümlülükler hepsi üstüne gelmektedir. Uyuşturucuyu ve içkiyi bırakmış, temiz, saygın ve sıkıcı bir hayat sürmektedir. Ancak hepimiz biliyoruz ki can çıkmadıkça huy çıkmaz!  Richie, arabasında otururken bir anda bir grup gencin heyecanla bir konsere koştuğunu görür. Peşlerine takılır, kulüpten içeri girer, sahnede tüm enerjisi ve gerçekliğiyle New York Dolls / Personality Crisis çalmaktadır. Richie’nin de hali ahvali tam şarkıda anlatıldığı gibidir. Kafasında ışıklar yanmaya başlar.

70lerde Led Zeppelin, Pink Floyd gibi rock tanrıları bitmek bilmeyen gitar soloları ile stadyumları doldururken, otuz dakikaya 14 şarkı sığdıran Ramones gibi gruplar türemeye başladı. Onlara göre, rock star olmak için ille Jimmy Page gibi gitar çalmak gerekmiyordu. MC5, Iggy& Stooges gibi rock’n rollcuların mirasını devralan bu gruplar, eğitimsiz sesleri, gürültüleri ve hızlarıyla müziğe eksik olan arızayı getirdiler. İşte Richie’nin de tanık olduğu böyle bir sahne.

1 2 3
Defne Akman
28/02/2016 12:36
YORUMLAR




DİĞER HABERLER