Yedi Numara
Türk televizyonlarının en efsaneleşmiş komedi dizisi olduğu konusunda hiç şüphe yok. Müthiş karakterleriyle haber öncesinin vazgeçilmeziydi. Engin Alkan ve Şebnem Dönmez'in ustalığının yanında Olgun Şimşek, Ruhi Sarı, Gülden Güney, Okan Selvi, Çağlar Çorumlu, Özlem Türkad ve Aşkın Şenol gibi isimlerin de parlamasını sağladı. Şimdilerde Kardeş Payı'nda gördüğümüz senarist kadrosundan oyuncu çıkarmanın tillahı belki de Yedi Numara'daydı. Volkan Girgin, Ayça Mutlugil ve Nuray Uslu dizinin senarist ekibinden isimler olarak ana karakterlere de can veriyorlardı. Her şeyi nefisti o üç katlı evin. Recep’le Ayten'in atışmaları, Vahit Emmi'nin terliği, "Herhalde, galiba, sanırsam" mottosunu çıkaran Haydar, Rüya’nın bayılmaları, erkek aktör olma hayalinin peşindeki Sabit... Komedisi vardı, duygusu vardı, aşkı vardı. Aynı çekirdek ekip Yedi Numara'dan sonra Kısa Devre ve Ters Köşe isimli iki proje denedi ama başarılı olamadılar. TRT'ye de Yedi Numara'yı tekrar tekrar yayınlayıp oyuncu kadrosunu sinir etmek kaldı.
- Sabit küçükken beni, Haydar'ı, Satılmış'ı falan toplar film çevirmecilik oynardık. O Kadir İnanır ya da Yılmaz Güney olurdu. Ya da Bürsli.
- O da kimmiş?
- Bürsli ya. Hani şu Çinli kareteci. İşte o olurdu, film icabı önüne çıkanı döverdi.
- Nasıl filmmiş bu böyle, önüne çıkanı dövmek? Peki siz ne yapıyordunuz?
- Önüne çıkıyorduk.