Efsane olmamaya çalışan bir efsaneyi, efsanenin efsaneliğini sorgulamadan anlatmak olmaz herhalde. The Simpsons (Türkçe haliyle Simpson Ailesi, onu da kullanabilirim isterseniz? Kullanmayayım mı? Peki.) Bundan 24 yıl önce Matt Groening’in kafasında çok net bir fikir vardı: Amerikan toplumunu eleştirirken tonlarca pop kültürü referansıyla bezenmiş bir animasyon. Türkiye’de yanına bile yaklaşmadığımız bir fikrin, her türlü televizyon fikrini çaldığımız ABD’de bu kadar kalıcı olmasının bir sebebi var elbet: Amerikan kültürünü eleştirirken onu dönüştürmeden ancak hiciv derdini de koruyarak bu kültürün tam merkezine oturan ve konformizminden ödün vermeyen bir ana akım animasyondan bahsediyoruz. Kültür dediğiniz, popüler de olsa böyle büyüyen bir şey en nihayetinde. 24 sene önce Groening pop kültürüne göndermeler yaparken, kendi dizisine daha da çok gönderme yapılacağını tahmin etmemiştir muhtemelen.
90’ların ikinci yarısında yakaladığı görkemli günlerinden çok uzak olsa da The Simpsonsbahsi geçen konformizmin tadını çıkarıyor şu anda. 25. sezonuna giren dizinin sadece soyut anlamıyla popüler kültürü yaratmasının yanı sıra, somut olarak da bu kültürün yaratıcılarının çıkış noktası olduğunu atlamamak lazım elbet. Bazen bölümden daha çok ilgi çeken “couch gag”leri, Family Guy gibi zekaya daha az hitap eden ya da South Park gibi çok daha karanlık ve sarkastik animasyonların önünü açmış olmasının yanı sıra, aynı ekibin hak ettiği saygıyı görmeyen Futurama’sını da anmamak olmaz.
25. yılın hatırına biz de uzun çalışmalar (çok uzun değildi) ve saatler süren izlemelerden sonra (bölümlerin hepsini izlemedim) tamamen bize göre gelmiş geçmiş en iyi 10 The Simpsons bölümünü derledik (internetten başkalarının fikirlerine baktım).
25. yılın hatırına biz de uzun çalışmalar (çok uzun değildi) ve saatler süren izlemelerden sonra (bölümlerin hepsini izlemedim) tamamen bize göre gelmiş geçmiş en iyi 10 The Simpsons bölümünü derledik (internetten başkalarının fikirlerine baktım).