YK: Alicia’nın son kolisi Jason çok çok iyi. Harika tutturdular o kimyayı. Jason’a bayılıyorum ben. Bir soru sorulduğunda cevabı repliği tekrarlayarak vermesi, o buruk buruk konuşması, yavaş ve aksak ilerleyen diyalogları muhteşem bir seksapel katıyor adama. Jason Türk olsaydı ve ona bir uyruk vermek isteseydik kesinlikle Karslı olurdu. The Good Wife’ın Karslısı. Fakat, bir başka haddini aşan karakter de Ruth. Alica ona iyilik yapıyor, kocasının saçma sapan kampanyası için yemek programlarına falan çıkıyor. Kaşla göz arasında Jason’dan şüphelenip Eli’ı üstüne saldı.
OE: Aman bana ne olur Ruth deme. Toprağı bol olsun bana Meral Okay’ı andırıyor ve her an Vali’nin ofisinde kebap yapacakmış gibi bir his veriyor. Hiç ısınamadım ve ekrana her geldiğinde ileri sarmak istiyorum. Bir de çok başarılı çok başarılı diye pompalıyorlar, hala bir stratejisini göremedik. Aslında galiba benim dileğim bütün karakterleri bırakıp sadece Diane’i izlemek. Sadece Diane’in davadan davaya koştuğu bir spin off harika olmaz mı? Bu konuda yalnız değilim bence, Diane’in ciddi fanatikleri var. Aşırı liberal, ifade özgürlüğünden yana, asla görüşlerinden taviz vermiyor ve çok seksi bir kadın. Geçenlerde Washington’da bir noodle’cıda tam da Diane Lockhart’ın gerçek versiyonuyla tanıştım. Birebir benziyor, zaten mesleğini sordum, hemen bir hukuk firması olduğunu söyledi. Eli da Vanessa Williams’ın gücü ve parasından etkilendi değil mi? Mesela ben de o avukat kadınla öpüşseydim ve aşık olsaydım keşke Eli gibi. Cenk Eren’le Sadıka Sabancı aşkı kadar inandırıcı olurdu herhalde. Diane demişken, silah meraklısı kocası da harika bir karakter değil mi? Bu aralar pompacı abiyi getirseler keşke tüfeğiyle falan yine konuk oyuncu olarak.
YK: Diane’in Marlboro Man kocası. Onu da seviyorlar ama ben pek hayranı değilim. Dar jeanlerinin içinde tam bir pompacı. Ama bu dizideki en garip erkek seksapeli Cary’de yaratılmaya çalışılan. Biraz da onun pompası hakkında konuşalım bence. Cary bu dizideki son etnik kimlik bükücü gibi. Kalinda’dan sonra yeni Kalinda siyahi avukat son bölümde Cary’ye seks partneri olarak sunuluyor. Ben buradan Cary’nin penisinin çok büyük olduğu fikrine varıyorum. O büyük, beyaz, düzgün penisi beyazlar için korkutucu ve acı verici olsa da siyahlar ve etnik kimlikler için gayet tatmin edici. “Beyaz erkekler de iyi sevişir”i Cary’le anlatmayı deniyorlar. Peki ya sen Cary’nin penisi hakkında ne düşünüyorsun? İstersen 16 sayfalık bir Cary ve penisi diyaloğu yazalım?
OE: Ne yalan söyleyeyim, Cary’yi oynayan Matt Czuchry’nin üstü çıplak fotoğraflarını google’lamışlığım var ama penisi hakkında hiç düşünmedim bugüne kadar. Genellikle Oz ve The Wire gibi maskülanite pompalayan diziler daha elverişli topraklar, zaten bu dizilerin penisle de penis göstermeyle de hiçbir sorunu yok. Bu listeye bir an Friday Night Lights’ı da ekleyecektim ama son anda o dizideki tek maskülen karakterin şimdi Creed filminde oynayan Michael B. Jordan olduğunu hatırladım. Friday Night Lights tam bir ağlayan erkekler dizisiydi ve asıl teması futbol olmasına rağmen hedef kitlesi doğrudan kadın izleyicilerdi. Tabii bu anlaşılmadı ve dizi tam olarak tutmadı; her ne kadar şimdi klasik olarak anılsa da yayınlandığında izleyici toplayamadı. Peki o dizide kim oynuyordu dersin? Tabii ki Czuchry ama aklımda bile kalmamış. Bu çocukta bir maskülinite problemi var bence. Ya da benim bilinçaltım sarışın erkeklere karşı önyargılı ama bir türlü Cary’nin o lezbiyen kadını bile yolundan döndürecek kadar sihirli bir enerjisi ya da değneği olduğuna ikna olmuyorum. The Good Wife’ta zaten maskülen karakter problemi Will öldüğünden beri var. Mr. Big yaşlandıkça cıvıklaşmaya başladı, nerede o New York single’larının nefeslerini kesen adam. Jeffrey Dean Morgan şimdi diziye Kadir İnanır gibi girdi ve bu yüzden çok ilgi topluyor. Sadece Alicia’nın yatağındaki değil, izleyicinin beklentisindeki bu açığı da dolduruyor. Mükemmel casting. Ondan evvel yan rolde bir Lemond Bishop vardı gerçek erkek enerjisine sahip, onu da harcadılar. Alicia’yla Lemond’un yasak aşkı bu diziye hiç uymazdı ama Scandal gibi ucuz bir yapımda olsa tadından yenmezdi.
YK: Ya Lemond Bishop harika bir karakterdi. Bari bir kerecik soysalardı da çıplak görseydik. Elbette Alicia’yla yasak aşkı olmazdı ama belki Kalinda’yla bir şeyler olabilirdi. Belki de bu yüzden olmaması daha iyi olmuş. Bu arada Cary’nin penisi hakkında hiç düşünmedim yalanın da günün birinde Hürriyet’in başına geçmeyi hiç düşünmedim demen kadar yalan bence. Kalinda demişken yeni Kalinda yani Lucca beni çok rahatsız ediyor. Neden bilmiyorum o kızda bir varoş enerjisi var. Sanki Julianna Margulies’in çantacısı da diziye katmışlar gibi. Nur Yerlitaş’ın hayatımıza Bülent Ersoy kontenjanından girmesi ve en son olarak geldiği noktada reytinglerinin Babla’yı geçmesi gibi. Ama The Good Wife da sonuç olarak bir O Tarz Benim programı değil. Üstelik Julianna Marguilles’in kendisinden daha popüler olanlara neler yaptığını görüyoruz. Bakınız Kalinda. Hollywood’daki kot eksi 1 evinde yeni rolünü bekliyor. İnş cnm ya.
OE: Hepimiz kesin olarak ikna olduk di mi Kalinda’nın ayağını Julianna Marguiles’in kaydırdığına. Tam bir kadın kıskançlığı örneği. Ama ne yazık ki aynısı Lucca’nın başına gelmeyecek. Sana tamamen katılıyorum. O kadar gereksiz bir karakter ki. Hiçbir parıltısı yok. Aşırı silik. Bu yüzden de Margulies’in işine geliyor. Hiçbir şekilde tehdit oluşturmuyor. Uğraşmaya bile değmez. Dediğin gibi tam bir çantacı işte. Alicia’nın her dediğini yapmaya hazır. Gidip Peter’la falan da yatamaz. Bula bula Cary’yi buldu işte.