İki dizi de bir takım kalabalık aile hikâyeleri, zengin insanların arasına karışan sıradan insanlarla dolu. Paramparça’da üç tane baba var, bir tanesi Cihan, dünyanın en şahane babası. Diğeri Özkan, oldukça kötü bir baba olsa da ona çok kızabileceğimiz zamanlarda iyi niyetine ikna edebiliyor bir şekilde. Diğeri de Rahmi Gürpınar. Dünyanın en kötü babası diyebilirdik kendisine, o kadar neşeli bir insan olup hepimizi kandırmasaydı. Güneşin Kızları’nda da üç baba var. Bir tanesi aramızda olmasa da aslında diziye en damgasını vurmuş insan, Haluk ve Rana’nın babası. Kendisi, duyduğumuz kadarıyla hem fiziksel, hem psikolojik şiddet alanında sınırları zorlayan bir babaymış. Bu vesileyle, ikinci baba olan Haluk’u da mahvedip atmış. Haluk’ta da şiddetin her türünü görmek mümkün. Kızların babasını ise pek tanımıyoruz henüz, kızları terk edip gitme hikayesi var ama bunda Haluk’un parmağı nedir, asıl sebep ne bunları bilmiyoruz.