ÖLÜMCÜL OYUN (Ich Seh, Ich Seh), 2014
Avusturya |DCP, Renkli, 99' | Almanca
Yönetmenler: Veronika Franz ve Severin Fiala
Bu yılki festivallerin sürprizi, çocukla anne arasındaki göbek bağının ne kadar zehirli olabileceği üzerine auteur bir psikolojik korku filmi. Filmdeki ikiz oğlanlar kaza geçiren, yüzü sargılarla kaplı annelerinin gerçek anneleri olmadığına inanırlar. Kuşkuları artınca da ona duygusal ve fiziksel işkence etmeye başlarlar. Bu suçlamanın arkasındaki karanlık hikayeyi, terör ve gerilimi ince ince açan film, modern sanat dünyasından çıkma dünyası, sinematografisi ve kurgusuyla öne çıkıyor.
KUZU, 2015
Etiyopya, Fransa, Almanya, Norveç, Katar |DCP, Renkli, 94' | Habeşçe
Yönetmen: Yared Zeleke
Oscar’ın resmi seçkisinde yer alan ilk Etiyopyalı film olma özelliğini taşıyan Kuzu’da, 9 yaşındaki Ephraim annesinin ölümünden sonra uzak akrabalarıyla yaşamaya gönderildiğinde tek arkadaşı olan kuzusunu da yanına alır. Bir gün dayısı, kurban bayramı için kuzuyu kesmeleri gerektiğini söyler. Bu durum karşısında Ephraim bir kaçış planı yapacaktır. Folklorik öğeler taşıyan, gerçekçi, insancıl hikayesi ve harika manzarlarıyla iç ısıtan bir film.
THE CLUB
Şili |DCP, Renkli, 97' | İspanyolca
Yönetmen: Pablo Larraín
Bu yılki Berlin Film Festivali’nden Büyük Jüri Ödülü ile dönen film Katolik Kilise’sini taşlayan, kara mizah bir dram. Günahlarından arınmak üzere küçük bir sahil kasabasında, gözlerden uzakta bir eve sığınan dört eski rahibin hassas düzenleri, aralarına katılan yeni rahiple bozulacak, karanlık geçmişleriyle yüzleşmek durumunda kalacaklardır. Larraín, bir önceki Oscar’lık film No’nun ardından yine oyunculukların parladığı, sıkı örülmüş, puslu bir dünya sunuyor.
İNATÇILAR (Hrútar, 2015)
İzlanda |DCP, Renkli, 92' | İzlandaca
Yönetmen: Grímur Hakonarson
İzlanda’nın nefes kesen kış manzarası ve Kuzeyli mizahıyla bu yılki Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde en büyük ödülü kazanan film, yıllardır ödüllü koçlar yetiştiren ve yan yana çiftliklerde yaşamalarına rağmen 40 yıldır birbiriyle konuşmayan iki kardeş Gummi ve Kiddi’yi anlatır. Koçlar bulaşıcı bir hastalık yüzünden telef olmaya başlayınca Gummi ve Kiddi, hayvanlarını kurtarmak için bir araya gelmek zorunda kalırlar.
GÜNEŞ TEPEDEYKEN (Zvizdan, 2015)
Hırvatistan, Slovenya, Sırbistan|DCP, Renkli, 123' | Hırvatça
Yönetmen: Dalibor Matanic
Yugoslavya topraklarında, üç farklı dönemde geçen, her bölümde aynı oyuncuları farklı karakterlerde izlediğimiz, üç farklı aşk hikâyesi üzerinden tasarlanan duygusal bir dram, 1991’den 2011’e kadar süren etnik düşmanlıklarla örselenmiş iki komşu Balkan köyünün tarihini yansıtıyor. Film, dikkat çeken görselliği, ustaca kurgulanmış öyküsüyle kendi ülkesinde de büyük bir gişe başarısı yakaladı.
SAUL’UN OĞLU (Saul Fia, 2015)
Macaristan |DCP, Renkli, 107' | Macarca, Yidiş, Almanca, Rusça, Lehçe
Yönetmen: László Nemes
Bu yıl adından en çok söz ettiren filmlerden Saul’un Oğlu, Naziler tarafından soydaşları Yahudileri soymak, gaz odalarına sokmak, cesetlerini fırınlarda yakmak ve gaz odalarını temizlemekle görevli Saul'un yaşadığı travmayı izliyor. Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü kazanan film izleyiciyi gaz odalarının ve toplu mezarların içine hapsediyor. Nemes, zekice inşa ettiği sinema diliyle, aslında hassas olan bir konu olan Soykırımı eksiksiz bir hakimiyetle anlatıyor.
MUSTANG, 2015
Türkiye, Fransa, Almanya |DCP, Renkli, 97' | Türkçe
Yönetmen: Deniz Gamze Ergüven
Dünya prömiyerini 68. Cannes Film Festivali’nde yapan, dünya çapında bir çok festivalden En iyi Film dahil pek çok ödülle dönen ve bu yıl hem Altın Küre hem de Akademi Ödüllerine Yabancı Dilde En İyi Film dalında aday olan Mustang, bir Karadeniz kasabasında büyükanneleriyle yaşayan, büyüme çağındaki beş yetim kız kardeşin maruz kaldıkları toplum baskısı sonucunda adeta hapis yaşantısına dönen hayatlarına karşı direnişlerini ve özgürlük mücadelelerini konu alıyor.
SİVAS, 2014
Türkiye, Almanya | DCP, Renkli, 97' | Türkçe
Yönetmen: Kaan Müjdeci
Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Sivas, Kaan Müjdeci’nin ilk uzun metrajı. 11 yaşındaki Aslan’ın hayatı yaşadığı köyde okula gidip arkadaşlarıyla vakit geçirmekten ibarettir. Hoşlandığı sınıf arkadaşının görünürde bir başkasını tercih etmesinin ertesinde, yaralı halde ölüme terkedilmiş olarak bulduğu Sivas kangal cinsi köpek ile kurduğu arkadaşlık, hayatının dönüm noktası olacaktır.
ANNEMLE GEÇEN YAZ (THE SECOND MOTHER - "QUE HORAS ELA VOLTA?"), 2015
Brezilya | DCP, Renkli, 110’ |Portekizce
Yönetmen: Anna Muylaert
Saõ Paulo’da zengin bir evde hizmetçilik yapan Val, evin işlerini kusursuz bir şekilde yapmanın yanı sıra evin yeniyetme oğluna da dadılık yapmaktadır. Evin mükemmel işleyen düzeni Val’in çalışmak için geride bıraktığı ve 10 yıldır görmediği kızı Jéssica çıkagelince değişir. Eve uyum sağlamayı reddeden kızın davranışları, Val’in itirazlarına rağmen evin kurallarını bozmaya başlar. Aile ve sınıf meselesine farklı bir açıdan yaklaşan film Sundance’te Jüri Özel Ödülü’ne layık görülmüştü.
YALAN LABİRENTİ (IM LABYRINTH DES SCHWEIGENS), 2014
Almanya| DCP, Renkli, 124’| Almanca
Yönetmen: Giulio Ricciarelli
Prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan film, 2. Dünya Savaşının ardından Frankfurt’ta gerçekleşen, pek gün ışığına çıkmamış Auschwitz davalarını konu alıyor. 1958 Almanyası’nda kimse Nasyonal Sosyalist rejimi hatırlamak istemezken, genç savcı Johann Radmann’ın karşısına Auschwitz’de görev yapmış SS subaylarına karşı dava açılmasına yardımcı olabilecek dosyalar çıkar. Ancak üstlerinin rızası olmadan olayı soruşturmaya başlayan Radmann, kendini baskı ve inkarla örülü bir ağın içinde bulur. Herkesin ya suçlu ya da işin içinde olduğu bu labirentten çıkmak neredeyse imkânsızdır.
IXCANUL (IXCANUL VOLCANO), 2015
Guatemala, Fransa | DCP, Renkli, 90’ | İspanyolca, Maya dili
Yönetmen: Jayro Bustamante
Ailesiyle birlikte aktif bir yanardağın eteklerinde bir kahve plantasyonunda yaşayan 17 yaşındaki Maria, çiftliğin kahyasıyla evlendirilmek üzereyken Amerika’ya kaçmak isteyen bir kahve hasatçısını baştan çıkararak dağın ötesine geçmeyi hayal eder. Planları pek istediği gibi gitmeyince Maria hem kendi dünyasını hem de dahil olduğu Kaqchikel Mayalarının kültürünü yeniden keşfedecektir. Ixcanul, gerçek bir karakterin yaşadıklarına dayanan etkileyici ve alışılmadık bir kadın öyküsü.
BABAM (BABAI), 2015
Almanya, Kosova, Makedonya, Fransa |DCP, Renkli, 104’| Arnavutça, Almanca, Sırpça
Yönetmen: Visar Morina
Karlovy Vary’de en iyi yönetmen ödülüne layık görülen Babai, 1990’ların başında Kosova savaşı öncesinde yaşamlarını sokakta sigara satarak sürdürmeye çalışan bir baba-oğulun hikayesi. Babası Almanya’da iş bulmak üzere Nori’yi birlikte yaşadıkları amcası ve ailesi ile bırakır. Fakat babasına fazlasıyla düşkün olan 10 yaşındaki Nori bunu kabul etmeyerek babasının peşinden gitmeye karar verir.
YENİ AHİT (LE TOUT NOUVEAU TESTAMENT), 2015
Belçika, Fransa | DCP, Renkli, 112’| Fransızca
Yönetmen: Jaco Van Dormael
Filmde Tanrı, Brüksel’de bir evde yaşayan, karısına ve kızına kötü davranan gerçek bir karakter olarak betimleniyor. Tanrı’nın 10 yaşındaki kızı Ea ise buna artık tahammülü kalmayınca, babasının en büyük sırrını, yani herkesin öleceği tarihleri SMS’ler yollayarak ortaya çıkarıyor. Hemen ardından da evden kaçıp, altı yeni havari bulmaya karar veriyor. İlk kez Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen film, keyifli, gerçeküstü bir komedi.
HUYSUZLUĞU BIRAK (NON ESSERE CATTIVO), 2015
İtalya | DCP, Renkli, 100’ | İtalyanca
Yönetmen: Claudio Caligari
Vittorio ve Cesare, birbirlerini uyuşturucu, alkol ve araba sevdasıyla harmanlayan, uçlarda sürünen iki yakın arkadaştır. Hayattan beklentileri bu marjinal ikiliye pahalıya patlamıştır. Günün birinde Vittorio, Linda ile tanışır ve Cesare’den uzaklaşır. Cesare’nin hayatı dibe vurunca Vittorio, ona tekrar destek olur. Uzak kaldıkları süre zarfında aralarındaki bağın daha da kuvvetlendiğini anlamışlardır ve beraber daha parlak bir gelecek geçireceklerini farkederler. Başarılı oyunculuklarla dikkat çeken bu trajikomik öykü, bu yıl İtalya’da en çok ses getiren filmlerden biri oldu.
AĞAÇ (DREVO), 2014
Slovenya| DCP, Renkli, 90’|Slovence
Yönetmen: Sonja Prosenc
Alek ve Veli kendilerini güvende hissettikleri tek yer olan küçük bir evde, anneleriyle yaşamaktadırlar. Dış dünya onlar için korkulur bir hal almıştır ve içine kapandıkları bu ev, onlar için bir hapishaneye dönüşmüştür. Korktukları dış dünya ile hayatlarını sürdürdükleri bu “hapishane” arasında yaşadıkları ikilem ise aileyi, sonu belli olmayan bir duruma sürüklemektedir. Üç farklı bakış açısından anlatılan film, dokunaklı ve sürükleyici bir aile dramı.
THEEB, 2014
Ürdün| DCP, Renkli, 100’| Arapça
Yönetmen: Naji Abu Nowar
Yıl 1916, Arap İsyanı başlamak üzeredir. Bir kabilede bedevi geleneklerine göre yaşayan Theeb’in hayatı, bir İngiliz subayının yanlarına gelmesiyle değişir. Theeb’in ağabeyi Hüseyin, subayın Arap çöllerinde çıkacağı tehlikeli görevde ona mihmandarlık yapmayı kabul eder ancak Theeb küçük yaşına rağmen bu görevin gerçek yüzünün farkına varır. Artık hayatta kalmak için yetişkinler gibi karar vermeli ve güvenmeyi öğrenmek zorundadır. Film, küçük bir çocuğun yetişkinliğe adım atışının anlatıldığı, sürükleyici bir dönem hikayesi.
KUM PARASI (DÓLARES DE ARENA), 2014
Dominik Cumhuriyeti |DCP, Renkli, 85’| İspanyolca, İngilizce, Fransızca
Yönetmen: Laura Amelia Guzmán, Israel Cárdenas
Noeli erkek arkadaşıyla beraber Dominik Cumhuriyeti’nin bir sahil kasabasında yaşamaktadır. Hayatlarını sürdürebilmek için turistleri kullanan çift, adaya gelen yaşlı bir Fransız kadınla karşılaşır ve kendilerini kardeşmiş gibi tanıtırlar. Planları ise Noeli’nin kadınla beraber Paris’e dönmesi ve her ay erkek arkadaşına para göndermesidir. Ancak Noeli’nin kadınla ilişkisi zamanla beklenmedik bir yöne evrilir. Geraldine Chaplin’in muhteşem performans sergilediği film, yaşlılığın fiziksel ve duygusal zaaflarını büyük bir cesaretle gözler önüne seriyor.
GÜNEŞ ÇARPMASI (SOLNECHNYY UDAR), 2014
Rusya|DCP, Renkli, 175’| Rusça
Yönetmen: Nikita Mikhalkov
Film, 20. yüzyıl Rus yazarı Ivan Bunin’in kısa öyküsüne dayanıyor. Rusya İmparatorluğu’nun son günlerinde geçen filmde, ülkenin devrim ve iç savaşla çalkalandığı trajik 1920 olaylarıyla şaşalı geçmişi iç içe geçiyor. Çarlık devrinden kalan son askerler esir tutulur, Moskova ise kaderini beklerken, film bizi bir yüzbaşının anılarına götürüyor. Volga Nehri’nde bir buharlı gemide yaşadığı aşk ilişkisine tanık oluyoruz. Mikhalkov, renkli ve etkileyici karakterleriyle rüya gibi, epik bir dönem filmi aktarıyor.