İstanbul Modern Sinema, Oscar heyecanı yaklaşırken Başka Sinema işbirliği ve Sinema Sponsoru Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla, 7-17 Ocak tarihleri arasında “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisine aday 18 filmlik “Oscar’ın Yabancıları” başlıklı bir program sunuyor. Önümüzdeki günlerde sonuçları açıklanacak bu çekişmeli yarışta adı öne çıkan filmlerden oluşan bu seçki, Oscar adayı olmalarının yanında, Hollywood kulvarının dışında, dünya festivallerinde başarılı olmuş, farklı dil ve kültürlerden filmlerin buluştuğu bir kategoriyi de temsil ediyor.

28 Şubat’ta açıklanacak 88. Oscar Ödülleri’nden önce İstanbul Modern Sinema’da sunulan programda,geçtiğimiz günlerde aday adayları arasından açıklanan “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisine aday olan 9 filmden 5 tanesi gösterilecek: Dünya prömiyerini 68. Cannes Film Festivali’nde yapan, dünya çapında bir çok festivalden En iyi Film dahil pek çok ödülle dönen ve bu yıl hem Altın Küre hem de Akademi Ödüllerine Yabancı Dilde En İyi Film dalında aday olan, Türkiye, Fransa, Almanya yapımı, Deniz Gamze Ergüven’in yönettiği Mustang, bu yıl adından en çok söz ettiren filmlerden Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü kazanan Macaristan yapımı, Naziler tarafından yapılan soykırımı anlatan László Nemes’in yönetmenliğini yaptığı Saul’un Oğlu,  prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan, 2. Dünya Savaşı’nın ardından pek gün ışığına çıkmamış Auschwitz davalarını konu alan, Almanya yapımı Giulio Ricciarelli’nin yönettiği Yalan Labirenti, ilk kez Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen, Jaco Van Dormael’in yönettiği, Belçika, Fransa yapımı gerçeküstü komedi Yeni Ahit, 1916 yılında Arap isyanı başlamak üzereyken küçük bir çocuğun yetişkinliğe adım atışının anlatıldığı, Naji Abu Nowar’ın yönettiği, Ürdün yapımı Theeb.

“Oscar’ın Yabancıları” başlıklı programda ayrıca Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen, Kaan Müjdeci’nin ilk uzun metrajlı filmi Sivas, Rusya yapımı, yönetmen Nikita Mikhalkov’un 20. yüzyıl Rus yazarı Ivan Bunin’in kısa öyküsünü epik bir dönem filmi olarak aktardığı Güneş Çarpması, Oscar’ın resmi seçkisinde yer alan ilk Etiyopyalı film olma özelliğini taşıyan Yared Zeleke’den Kuzu, bu yılki festivallerin sürprizi, Avusturya yapımı Ölümcül Oyun, Berlin Film Festivali’nden Büyük Jüri Ödülü ile dönen Şili yapımı Pablo Larraín’den The Club, Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde en büyük ödülü kazanan İzlanda yapımı, Grímur Hakonarson’ın yönetmenliğini üstlendiği İnatçılar, Hırvatistan, Slovenya, Sırbistan yapımı, Yugoslavya topraklarında üç farklı dönemde geçen Dalibor Matanic’in Güneş Tepedeyken, Sundance’te Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Brezilya yapımı Anna Muylaert’in Annemle Geçen Yaz, Guatemala, Fransa yapımı Jayro Bustamante’nin yönettiği Ixcanul, Karlovy Vary’de en iyi yönetmen ödülüne layık görülen, Almanya, Kosova, Makedonya, Fransa yapımı, Visar Morina’nın yönettiği Babam, bu yıl ülkesinde en çok ses getiren filmlerden biri olan, Claudio Caligari’nin yönettiği, İtalya yapımı Huysuzluğu Bırak, üç farklı bakış açısından anlatılan dokunaklı aile dramı, Slovenya yapımı Sonja Prosenc’ten Ağaç ve yaşlılığın fiziksel ve duygusal zaaflarını cesaretle gözler önüne seren Dominik Cumhuriyeti yapımı, Laura Amelia Guzmán ve Israel Cárdenas’ın yönettiği Kum Parası başlıklı filmler yer alıyor.