Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
SADECE KEREM
Kerem Bürsin şaşırtıcı derece mütevazı bir adam… Ben “şaşırtıcı derecede mütevazı” diyorum ama bence o, bizim buna şaşırmamıza daha çok şaşırıyor. Adını çığlık çığlığa bağıran insanlar, avuçları patlarcasına onu alkışlayan sevenleri, sosyal medyadaki müthiş ilgi, ondan gelen tek bir kareyle dünyalar kadar sevinen sevenleri… Ortalık “Kerem Bürsin” diye yıkılıyor kısaca! Kerem Bürsin içinse hepsi çok güzel ama asla hayati değil. Sevenleri, onun için çıktığı yolda birer yoldaş ve arkadaş. Bunu her hareketinde, her sözünde gösteriyor. “Ben Kerem,” diyor “27 yaşındayım, oyuncuyum.” Sanki sevenleri onunla ilgili her ayrıntıyı ezbere bilmiyormuş, sanki adı ülkenin çok büyük bir kesimi tarafından ezbere bilinmiyormuş gibi… O sadece Kerem… Tüm ilişkilerini Kerem olarak kuruyor, her yerde Kerem olarak var oluyor. Bir gün setteki bir arkadaşına Türk Kahvesi yapıyor, diğer gün sette çorba dağıtıyor. Marka takıntısı yok, hatta herhangi bir takıntısı yok. İçinden nasıl geliyorsa öyle yaşıyor. Bir tişörtle rahatsa ve temizse, hiçbir sorun yok. Hatta “Annem üzülüyor hep aynı şeyleri giyiyorum diye ama temiz olması dışında kıyafet o kadar hiç umurumda değil ki,” diyor. İnsanları kabuklarına göre değerlendirmiyor, belli ki kendisi de kabuğuna göre değerlendirilmek istemiyor. Bir insanın sol göğsünün altında çok daha büyük değerlerin var olduğunun farkında. Kerem işte… Ve çevresinde ne kadar şey değişirse değişsin, spot ışıkları gücünü ne kadar arttırırsa arttırsın, Kerem olmaktan vazgeçmeyeceğini bilmek ona olan sevgiyi ve her şeyden önce saygıyı perçinliyor.
