Mommy
Xavier Dolan’ın Berlin Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü alan son filmi Mommy, gösterimde. Suça meyilli aşırı hiperaktif 15 yaşındaki Steve ve eşini kaybettikten sonra zor koşullarda hayatta kalmaya çalışan, yeri geldiğinde mini eteğiyle catwalk yapan, yeri geldiğindeyse evlere temizliğe giden annesi arasındaki ilişkiyi anlatıyor film. Her ne kadar içerisinde flashback barındırmasa da, hikâye ilerledikçe Steve ve annesi Diane’in geçmişini de yakalıyoruz. Makara ileriye sardıkça, hikâye aslında geriye doğru yol alıyor.
Görüntü tercihi yatay değil de dik olan Xavier Dolan, karakterlerin dünyasındaki o sıkışmışlığı anlatmak istemiş olabilir zira yer yer kahramanların bu dünyadan çıkma arzusuna tanıklık ediyoruz.
Steve ıslahevinde bir yangına sebep olur ve bu yangında bir çocuk yaralanır. Bundan sonra hareketlerine dikkat etmesi Steve’in geleceği açısından önemlidir. Zira artık annesiyle birlikte yaşayacaktır. İkisi adına da kolay olmayacak, zorlu günler başlar. Bu zorlu günlerde ikisinin arasında köprü görevi görecek olan ise iki yıldır konuşma sorunları çeken, karşı komşuları Kyla olacaktır.
Dolan, aslında çok basit hatta sıradan denebilecek bir konuyu çok sağlam gözlemlerde bulunarak aktarmış. Karakterlerin birbirleriyle olan çatışmaları, doğru anlarda gelen kırılma noktaları sanki Dolan’ın elinde sihirli bir değnek varmışçasına sizi içine çekiyor. Anne-oğul arasındaki ilişkiyi basit sevgi gösterilerinden çok, sert ve yıkıcı bir üslupla anlatıyor film. Bir sevgi güzellemesi ya da onun zıttı bir kompozisyon değil, aksine nefretin ve sevginin birbirine karışmış halini sunuyor.
Steve karakterini canlandıran Antoine-Olivier-Pilon’un muhteşem performansı ve annesi rolündeki Anne Dorval’ın sahnelerdeki duygu yoğunluğunu net bir şekilde hissettirdiği oyunculuğu görülmeye değer. Süresinin uzunluğu yer yer hikâyeyi kesintiye uğratsa da, Dolan bu anlardan hızla sıyrılıyor ve sert manevralarla sizi tekrar hikâyenin içerisinde tutmayı başarıyor.
Fragman: