Kısmetse Olur gelinleri arasındaki en kritik planlardan bir tanesi de, hoşlandığın çocuğun hoşlandığı kızı, hoşlandığın çocuğun annesine kötülemek ve hoşlandığın çocuğun annesi ile kendin samimi olmak. Bir nevi alıp bu takatukaları takatukacıya takatukalatmadan getirmemek gibi. “Evet Ayşe Teyze’ciğim, Mehmet bunları hiç hak etmiyor,” deyip havalara bakmak ve sonrasında da “Ayşe Teyze ne kadar doğal bir insan, ben çok sevdim,” demek. Doğal dediği de, öteki kızın ailelerine yakışan bir gelin olmadığı konusundaki endişeler.
Hoşlandığın çocuk için ağlayıp, ‘ben onu mutlu etmekten başka hiçbir şey istemiyorum, o beni sevmese de olur’ havası yaratmak. Halbuki sevgili olduğunuzun ilan edilmesinden yarım saat sonra hayatı o çocuğa zindan etmeye başlayacağını hepimiz biliyoruz.
Söylediğine önce kendin inanmalısın ki başkalarını da inandırabilesin. Ortada ne fol ne yumurta varken, evdeki bir ilişki ile ilgili ‘Mehmet, Fatma’ı sevmiyor, onunla ayrılmaya çalışıyor’ cümlelerini önce en yakınındaki kıza fısıldamaya başlayacaksın, sonra bu dedikodu evi saracak, bunu duyan gelin adayı Fatma, ‘Sen beni sevmiyor musun?‘ diye Mehmet’le kavga edecek, sonrasında gevşeyen ilişki yavaş yavaş sonlanacak. Kısmetse olur.