HEADSHOT YETMEMİŞ DEMİŞ Kİ DERT KEDER
Bari yazmaya başlayayım artık diziyi, zaten etrafımda oturup beni bu konuda dinleyecek kaç kişi olabilir ki... Hayır bir de şey garip şey, herkes izliyor bu diziyi. Piremses kızlarımız, yalısının bir köşesine televizyon kurdurmuş ailemiz, kuaförde manikür yaparken bir yandan gözü ekrana ilişen ablamız. İşe bak ya, sıradan bir dizi dediğim şeye aşık oldum. Biterse bir şey mutlaka eksilir gibi. Benim hayatımdan eksilenlerin yerine sürpriz olarak gelmişti, Defne’nin haftada iki saat de olsa o arkadaşlığı biterse ben epey bir dağılırım gibi. Ömer’i gördükten sonra hiçbir aşık bakışa tahammülüm yok, bundan sonra hepsini sahte bilirim gibi. Sinan’ı gördüğümde yüzümde oluşan sırıtışı, Koray’a attığım kahkahaları, Nihan’a sarılıp çekirdeğe götürüşümü kaybedersem epey eksilirim gibi. “Mineeeeeeeğ!” diye bağıran Neriman’a bakıp, pilates topuna oturup Defne’yi azarlayışını izleyip, havuza telefon attığında Mine’nin yakalayışını görüp kahkaha atmışken; hiçbir yaz bu kadar eğlenemem gibi. Yolda görsem bir anda elimde çay, diğer elimde dert ve keder belirecek İso ile saatler boyu sohbet etmişim gibi. Hiç belli olmaz, Serdar’la “Abi var ya internetler ne gelişti he,” deyip internet cafe açar, iki günde batarız belki. Türkan Teyze hem azarlar hem sever, Yasemin’den biraz the kadın’lık öğreniriz, çok da drama bağlamadan hayatın gerçeklerini tadarız değil mi?
İkinci sezonun gelecek olması ne kadar güzel bir haberse, ilk sezonun bitecek olması bir o kadar kötü değil mi? Hayatlarında bir kez karşılaşmamış, karşılaşması da mümkün olmayan insanların arkasına basılıp da hafiften giyilmiş ayakkabıları, sırtlarında hırkalarıyla komşusuna gider gibi onun bunun ötekinin profiline gidip sohbet kovalaması bitmez değil mi?
Kimse kimsenin bu diziye bağlanma hikayesini tam olarak bilmiyor değil mi? Hepimizin bir Defne’si, mükemmeliğinden utandığımız bir Ömer’i, kalbi kırık İso’su, çatlak Nöro’su Koriş’i, içi kararmış ama hayatımızdan çıkamamış Sude’si, dert ortağı şen odağı Nihan’ı, eğlenceli Sinan’ı, bir konuşsa neler anlatacak Mine’si, hem ölesiye bağırmak hem de sarılmak istediği Serdar’ı yok mu şimdi?
Kiralık Aşk’ın ne kadarı sensin, ne kadarı benim, senin hikayen ne çok merak ediyorum. Bana ulaşır mısın sevgili okuyucu, herhangi bir yerden, toparlayıp bir dosya hazırlamak istiyorum.
İyi ki varsınız Kiralık Aşk “ailesi”…