Ben bu işin kompetanı değilim, hadsizlik asla etmek istemem. Bu işi yapmaya çalışan, işinde iyi olmaya çalışan bir kimseyim yalnızca… Bu yazdıklarımı dostça, sevgi dolu ve azıcık nüktedan görün isterim. İntikam başarılı olmasını beklediğim, ilk on bölüm boyunca gazladığım ve on bölüm sonunda “Beren Saat’in de işi yayından kalktı diyeceğiz galiba,” dediğim bir iş oldu. Ne yazık ki, elde bu kadar sağlam bir iş varken ancak bu kadar berbat edilebilirdi. Yerelleştirme mantığını anlarım, düzenleme ve yeni bir dil oluşturmayı da anlarım. Ancak yerelleştirirken Türk halkına tamamen ters gelebilecek ajan-teknolojik ıvır / zıvır ve bu tarz şeyleri düzgün şekilde hale yoluna sokmamayı anlayamam. Daha Ezel’i yeni izlemiş bitirmiş, bir taraftan Hürrem’in entrikalarını ve intikamını izleyen kitleye tekrardan intikam bindirmenin yarattığı şişkinliği ise söylemiyorum bile. Gördüğünüz üzere fikir iyi olmasına rağmen zamanlama ve işin toplamında acelecilikten mi yoksa çok iş bilirlikten mi desek sınıfta kalıyoruz. Proje değerlendirirken “Oyyy intikamllı, babalı-kızlı anaaaaam!” dememek gerekiyor ya insan basireti bağlanıveriyor. Şu topraklar üzerinde gördüğüm en başarılı uyarlamalardan biri Umutsuz Ev Kadınları, o bile nasıl başladı ne oldu. Gerçi, kesinlikle yapılan bir şeyi yapmak daha zor oluyor.
Dizi başladığı günden şu son gününe kadar “Beren Saat’e bel bağladılar!” dendi magazin basını tarafından. Beren Saat’e bel bağladıklarını düşünmüyorum ama Türkiye’de “çok sevilen oyuncuyu koy, olur yaaa!” mantığının olduğuna katılıyorum. Zafer Algöz, Arzu Gamze Kılınç, Yiğit Özşener, Alican Yücesoy, Engin Hepileri, Mert Fırat, Nejat İşler ve diğerleri… Hiçbiri kötü isim değil, başarıları da ortada. Ancak şunu da düşünmek lazım, bu işin başrolü Beren Saat olmasa bu kadar yürümesi mümkün bile olmazdı. Senaryo onuncu ve otuzuncu bölümler arası öyle bir sallandı ki, aforizma yuvası olabilecek bir konudan bir tane sağlam diyalog bile çıkmadı desem ne dediğimi daha iyi anlarsınız. İntikam yani konu, bir aile kaybı ve karanlık tarafın gücü var işin içinde ve tek duyduğumuz nefret dolu söz “Allah Belanı Versin Şahikaaa!” oluyor.