Öncelikle durumumu anlatmalıyım: Cumartesi gecesi New York’a indim. Uçakta fazla uyumadığımdan normal bir saatte yatar, Pazar sabahı da jetlag’i atlatırım diye umut ediyordum. Zira normal hayatıma dönmem gerekiyordu. Pazar gecesi HBO’da Show Me a Hero başlayacaktı ve hiçbir diziyi son yıllarda bu kadar merakla beklememiştim.
1. Dizinin yaratıcılarından biri The Wire'ı dünyaya armağan eden eski gazeteci David Simon. Eski mesleğinden olacak, kurguya uygun olayları değil gerçeğe bağlılığı ilke edindiği için belgesel havasında yaptığı bütün işler. Bitmesinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen The Wire bugünkü politik ortama dair hala kuvvetli ipuçları barındırıyor: Bill DeBlasio’nun New York’a belediye başkanı seçilmesi bu dizinin bir bölümü gibi. Ya da Baltimore’daki ayaklanmaların altyapısını anlamak için de bu diziye başvurulabilir.
2. Her yapımda her rolü Oscar Isaac’in oynaması için bir kanun çıkartılabilir mi? Önce Coen Kardeşler’in belki de en muhteşem filmi Inside Llewyn Davis'te karşımıza çıktı. Ardından Juliard’dan sınıf arkadaşı Jessica Chastain’in önerisiyle A Most Violent Year'da oynadı. Tam anlamıyla bir star değil, ama çok iyi bir oyuncu. Sırada Star Wars var, belki adı kitlelerce daha fazla bilinecek. Ama şimdilik Show Me a Hero'da toplu konut kriziyle boğuşan belediye başkanı Nick Wasicsko rolünde.
Sırf bu iki neden Show Me a Hero'yu daha izlemeden başyapıt diye kategorize etmeme yetti.
Pazar gecesi saat 22:00 civarlarında izlemeye başladığımdaysa 15-20 dakika içinde uyuyakaldım. Öyle böyle değil, çok yavaş ilerliyor Show Me a Hero. Dahası izleyenin gerçekten konuyla ciddi ilgilenmesi gerek biraz konsantre olması için. Benim tek motivasyonum Simon ve Isaac’ti... Ta ki tekrardan ilk bölüme dönene kadar.