Çok kafa karıştırıcı. Ne oldu bu adama da böyle oldu?
Tabii ki buna da bir cevabım var.
Birinci Acun yani zenginliği başarı olan Acun sadece kendisine ve sezgilerine güveniyordu. Programlarının dinamiği kendisinden soruluyordu ve daha özgürdü. Sadece kendinden ve belki de programı çektiği kameramanından mesul olması onun istediği şeyi yapmasını sağlıyordu. Kendi istediği ve sevdiği şeyin karşılığı da Türk seyircisinde vücut buldu.
İkinci Acun ise sadece kendisinden sorumlu değil. O Acun artık bir ekiple çalışıyor. Ve yanında maaşını vermek zorunda olduğu, sigortalarını ödemek zorunda olduğu malzemecisinden şoförüne kadar pek çok kişi çalıştırıyor. Bu insanı geren bir durum bence.
Bir televizyon kanalını yönetmek zor olsa gerek. İnanılmaz bir mücadele gerektiriyor. Ve burada artık tek başına değil; yönetim ve fikir kadrosuna yani etrafındaki birinci halkaya da en az kendin kadar güvenmelisin. Ve beğeni çeşitliliği açısında bu ilk halka seninle aynı fikre sahip olmamalı. Farklı fikirlerle beslenmesi ve büyütülmesi gereken bir organizma bu. Çünkü bir kanal sadece reality şovlar ve yarışmalardan oluşamaz; başka şeyler de olmalı, başka şeyler de izlenmeli.
İkinci Acun’un hatası bence bu. Yardımcısı olan birinci halka tıpkı kendisi gibi. Aynı şeyleri beğeniyorlar, aynı şeylere güveniyorlar, playstation’da aynı takımı alıp akşama kadar maç yapıyorlar. Kendileri için bir kanal açmış olsalar anlaşılabilir bu ama tv8 tüm Türkiye’nin kanalı; sadece Acun ve ortak beğenideki sakallı arkadaşlarının değil.
İkinci Acun ekibinden kaybediyor. Batan dergiler de böyledir mesela; onlar da ekipten kaybeder. Yayın yönetmeni gelir tüm ekibi sadece kendisi gibi, kendi beğenisine sahip insanlarla doldurur. Sonra da dergi batar. Çünkü kendi beğenini bu kadar bastırman o beğeniye uzak insanları senden çok kısa sürede soğutur. Herkes rock dinlemez, pop seven insanlar da vardır ve sen herkes için bir şey yapıyorsan pop sevenleri es geçemezsin. En azından kendi bakış açından onlar için bir şey yapmalısın. Çeşitlilik bir kanal için de, bir dergi için de eksi değer değil tam tersine artı değerdir.
Acun’un macerasını merakla izliyorum.
Biraz kıskançlıkla, biraz hasetle, biraz da gıybetle izliyorum. Çünkü gözümün önünde gerçekleşen bu çok ilginç kariyer nereye gidecek bilmek istiyorum.
Hangi Acun başarılı olacak?
Ve bundan on yıl sonra geriye hangi Acun kalacak?
Bekleyip göreceğiz.