Making a Murderer, Amerikan adalet sisteminin düşündüğümüzden çok farklı olabileceğine dair sorular sormamıza yol açıyor. Yerel polis, savcılar ve jürinin idealimizdekinden daha farklı olduğunu gözler önüne seriyor. Polis tarafından delillerin saptırılması ve değiştirilmesi, yalnızca Steven Avery’nin değil etrafında kim varsa bu süreçte zarar görmesi, kız arkadaşının sürekli alkollü araba kullanmaktan dolayı tutuklanması, sonunda ayrılmaları, Avery ailesinin başının bir türlü dertten kurtulmaması ayrıntılarıyla gösteriliyor.
Steven Avery’nin “Fakirseniz kazanma şansınız yok.” Sözleriyle belirttiği gibi, fakirlik insanın gelecek, finansal konular ve hayat konusunda doğru kararlar verilmesine mani olan bir hal. Acil ihtiyaçlar o denli ağır basıyor ki, insanlar uzun vadeli planlar yapamıyor. Bu nedenle düşük gelirli insanlar daha çok tutuklanma olasılığıyla karşı karşıya. Fakir insanlar ceza yargılanmalarında yalnızca başarısız avukatlar yüzünden değil, yasa, polis ve savcılar tarafından özellikle seçilerek hedeflendiği için de kaybediyor.
NPR podcastı Serial ve HBO’nun The Jinx’inden sonra görüldü ki, gerçek hikâyeler geniş kitlelerce takip ediliyor. Making a Murderer son derece sürükleyici, üzücü ve iyi anlatılmış bir hikâye. Suçluluğu ispatlanana kadar herkes masum addedilir ve makul şüphe gibi kavramları sorgulamanıza yol açıyor.