Zengin bir koca bulurum, kendimi kurtarırım diye düşündünüz değil mi? O işler öyle kolay değil. Dizilerde, evlerinden, geldikleri yerden utanan ve zengin çocuklarla çıkan kızlar hep bulunur. Bu kızlar elbette sonunda hayal kırıklığına uğrayacaktır. Cezalarını ya namuslarıyla ya da zengin namzetleriyle evlenseler bile bir türlü yeni aileleri ve çevreleri tarafından kabul edilmeyerek öderler. Örneğin Göç Zamanı’nda Mardin’den annesi ve iki kız kardeşiyle kaçarak İstanbul’a gelen Kiraz (Elif Ceren Balıkçı). Fragmanlardan görüldüğü üzere ruj sürerken “harcanıyorsun sen first lady gibi kızsın” içsesinden uyanmamız gerekiyor, Kiraz, açıkgözlü olmasının bedelini ağır ödeyecek gibi.
Bununla birlikte, fakir olmanız akıl hocası olmanız için engel değildir. Hele balıkçıysanız, müşteriniz, danışanınız bol olur. Asla Vazgeçmem’de, Yiğit Kozan(Tolgahan Sayışman) işini gücünü bırakıp Adil Baba’yı ziyaret etmeye bayılıyor örneğin. Adil Baba (Halil Kumova) “ömür dediğin ilahi sınavın göbek adı değil mi? Sen benim sınavımdan mı korkuyorsun?” gibi böyle derin derin yorumlarda bulunan bir insan. Kahverengi yün bir bere bir lastik çizme ayarlayabilirseniz, biraz sakal bırakıp, arada tekneleri zımparalamayı kabul ederseniz, soğuğa da dayanıklıysanız size burada ekmek var söyleyeyim. “Ne varsa denizde var”, “hey gidi günler hey “gibi manasız konuşmalar yaptığınız sürece zenginler size gelip çay içecekler, akıl danışacaklardır. Akıl hocalığının yanı sıra, yardım ve yatakçı ve istihbarat olarak da çalışabilirsiniz. Adil Baba, hem Yiğit Kozan’ın gerçek babasını barakasında saklıyor, hem de onun adına araştırma yapmayı kabul ediyor mesela.
Gelelim kostümlere. Bundan böyle yün en iyi dostunuz. Kıyafetleriniz hep yünlü olsun. Kahverengi, gri renklerden şaşmayın. Güllerin Savaşı’nda Gülru’nun (Damla Sönmez) birlikte iş yaptığı Tibet’in (Kenan Ece) evinde temizlikçi olarak çalışan ablası Mesude’nin (Meltem Pamirtan) boz rengi yeleği, size ışık tutabilir örneğin. Gülru’nun diğer ablası Yonca (Zeynep Köse) daha parlak renklerde yünlüler giyiyor ama o zaten kötü kız rolünde. Siz de tarafınızı seçin, iyi mi olmak istiyorsunuz yoksa kötü mü?
Magazin, en güvenilir haber kaynağınız. Ev sahiplerinin, zenginlerin haberlerini onlardan önce okuyacaksınız. Çoktan analiz edeceksiniz, onlar adına utanacak, dertleneceksiniz. Mamafih hepsinin telefonu var, şıp diye olan biteni öğrenebilirler ama yine de sizden dün geceki rezaletin akabinde o gazeteleri isteyeceklerdir. Eh mecbur, götüreceksiniz, artık suratınıza mı atarlar, “çık dışarı” mı derler bilemem.
Diyelim ki kendi halinizde köyünüzde, evinizde oturuyorsunuz. Bir gün kapınız bir takım adamlarca çalınabilir, oraya fabrika, otel, ya da Kara Sevda’daki Emir Kozcuoğlu (Kaan Urgancıoğlu) gibi termik santral yapmak isteyebilirler. Bu inşaat bulunduğunuz çevreye zarar verecek olsa bile sormadan araştırmadan hemen atlayıp size verilen zarfı alın. Zaten siz direnseniz bile bu hiçbir işe yaramaz, güçlü adamlar sizi döve döve kafanıza silah dayayarak arazinizi elinizden alacaklardır. Öte yandan çok zeki olmadığınız, kolay etki altında kaldığınız için fikriniz beş dakika değişip namuslu olmayı da seçebilirsiniz. Mühendis Kemal (Burak Özçivit) gelip, bu inşaatın sağlığınız ve çevreniz için zararlı olduğu yönünde sizi ikna edebilir. Aranızdan biri dönünce, hepiniz anında tornistan edebilirsiniz. Sus payı, gizli saklı olaylara tanık olduğunuz için astronomik rakamlar her an sizi bekliyor olabilir, hazırlıklı olun.
Ne oldu? Sanki biraz daralmış gibisiniz. Enseyi karartmayın. Dizi dünyası bu sonuçta. Belli mi olur? Yeterince itaatkâr ve sabırlı olursanız şans size de gülebilir. O güne kadar da umut fakirin ekmeği demişler.
Not: Bu yazı Radikal'de yayımlanmıştır.