Karanlık & Köşeli: Koltuğunda zıplamak isteyenlere!
Yaratıcılığa ve deneyimlere açık sinemaseverlerin !f alanı “Karanlık & Köşeli” bölümünde bu sene de, karanlık ve rahatsız edici yapımlardan senenin en çok konuşulan fantastik ve avangart filmlerine, seyircinin ‘görme biçimleri’ni altüst eden, algının kapılarını sonuna kadar açmayı hedefleyen filmler toplanıyor.
En üretken yönetmenlerden Takashi Miike’nin aksiyon ve korkuyu dozunu artırarak kullandığı, dünyanın ilk yakuza vampir filmi Yakuza Apocalypse/Yakuza Cehennemi; fantastik tutkunlarının internetteki adresi SLASHFILM’in “Çılgın… Son 10 yılda yapılmış başka hiçbir filme benzemiyor” sözleriyle övdüğü, 1997 yılının kıyametten sonrasını bize gösteren, retro, nostaljik bir gelecek tasarımıyla 80’ler aksiyon filmlerinin bıraktığı yere götüren ve yılın fantastik film festivallerinden ödüllerle dönen Turbo Kid/Turbo Çocuk; 80’ler klişelerinin, videokaset kültürünün ve birçok şeyin çılgınca dalgasının geçildiği, şimdiden kült olmuş yılın en çılgın kısalarından Kung Fury; özel bir hastanede hemşirelik yapan, sosyal fobisi olan, yalnız bir adamın tuhaf ve arızalı hayatını anlatan, Türkiye sinemasında bugüne dek görmediğimiz girdaplarda dolaşan Pınar Sinan’ın gerilimi Ceset; görsel sanatçı AKIZ’in ilk filmiyle takip edilesi yönetmenler listesine üst sıralardan girdiği, yaratık filmlerine getirdiği orijinal bakış ve görselliğiyle insanı adeta sarsan Der Nachtmahr; Æon Flux, Jennifer's Body, Girlfight gibi türler arasında gezen kariyeriyle Hollywood’un kendine has yönetmenlerinden Karyn Kusama’nın yönettiği, sinema tarihinin en dehşet verici yemek sahnelerinden birine sahip The Invitation/Davet ve Derya Alabora’yı evini korumak için her türlü caniliği yapmaya ant içmiş Naciye rolünde izleyeceğimiz, Lütfü Emre Çiçek’in Screamfest’te dünya prömiyerini yapan korkusu Naciye, !f’in seyirciyi yerinden hoplatacak filmleri arasında...
Başka Haller: Avangart sinemadan son havadisler
Programlamasını !f İstanbul ve FOL’un ortaklaşa yaptığı “Başka Haller”, festivalin bu yıla özel hazırladığı yeni bölümlerinden. Avangart ve deneysel sinema meraklılarını cezbedecek bir programa sahip olan “Başka Haller”de gösterilecek filmler şöyle: Ben Rivers’ın yönettiği, Paul Bowles’ın bir hikâyesindeki bir cümleden yola çıkan The Sky Trembles and the Earth Is fraid and the Two Eyes Are Not Brothers/Gök Gürülder, Dünya Korkmuştur ve İki Göz Birbirinin Kardeşi Değildir; Isiah Medina’nın sessiz sakinliği, samimiyeti ve derinliğiyle yılın en cesur ilk filmlerinden biri olmaya aday yapıtı 88:88; Jem Cohen’in birbiriyle bağlantılı on beş bölümde, Moskova’dan New York ve İstanbul’a uzanan bir coğrafyada gezinen son filmi Counting/Geri Sayım; geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz, Jeanne Dielman, 23, quai du Commerce, 1080 Bruxelles, Les rendez- vous d'Anna gibi pek çok klasiğiyle feminist sinemayı derinden etkilemiş Belçikalı auteur Chantal Akerman’ın son filmi No Home Movie; Merlyn Solakhan’ın (Merlin Ecer) 1986’da Berlin’de gösterilmiş, ardından da unutulmuş ve 30 yıl sonra Türkiye’de ilk kez gösterilecek filmi Tekerleme ve Queens, New York’ta yer alan, dünyanın etnik ve kültürel olarak en çeşitli mahallelerinden birisi olan Jackson Heights’ı usta belgeselci Frederick Wiseman’ın gözünden keşfedeceğimiz In Jackson Heights/Jackson Heights.
Özel Gösterimler: Curtis, Hara ve Oliveira bir arada!
!f İstanbul’un usta yönetmenlerin son filmlerini ya da kült işlerini gösterdiği Özel Gösterimler bölümü bu yıl, sinema tarihinde dönüm noktası işlere imza atmış üç yönetmeni buluşturuyor.
Bunlardan ilki, Aşk ve Başka Bi’ Dünya Yarışması’nda jüri üyesi de olacak Adam Curtis. Korkunun siyasi kazanç için kullanımını konu alan 2004 tarihli The Power of Nightmares: The Rise of the Politics of Fear/Kâbusların Gücü: Korku Siyasetinin Yükselişi ve Curtis’in BBC için çekilmiş ve bugüne dek hiç kullanılmamış 26 terabaytlık arşivden yola çıkarak sarsıcı bir kurguyla oluşturduğu, Batı’nın Afganistan oyunlarını ortaya döken Bitter Lake/Acı Göl, Curtis’in dehasına tanık olmak için kaçırılmayacak fırsatlar.
Bölümün bir diğer efsanevi ismi ise, filmlerinin gösterimleri için İstanbul’a gelecek Kazuo Hara. Hara’nın bütün büyük belgeselciler gibi kişisel olandan yola çıktığı ve eski karısı, feminist Takeda Miyuki’yi takip ettiği, bizi mahremiyetin, aşkın ve yakınlığın daha önce pek tanık olmadığımız sınırlarına götüren Extreme Private Eros: Love Song/En Mahrem Eros: Aşk şarkısı ve Japon İmparatorunu düzenlediği suikastla öldürmeye çalışan Okuzaki Kenzo’nun yaptıklarını hem şok içerisinde hem de merakla takip ettiği, Joshua Oppenheimer’dan Errol Morris’e günümüz birçok yönetmenine ilham olmuş muazzam başyapıtı Emperor’s Naked Army Marches On/İmparatorun Çıplak Ordusu Hâlâ İlerliyor, belgesel tarihinin hazinelerini keşfetmek isteyenler için !f İstanbul’da.
Bölümün son filmi, geçtiğimiz yıl 106 yaşında kaybettiğimiz Manoel de Oliveira’dan geliyor. Oliveira’nın 1982 çektiği, ancak o öldükten sonra görülebileceğini vasiyet ettiği filmi Visit, Or Memories And Confessions/Ziyaret ya da Anılar ve İtiraflar, Türkiye’de ilk kez gösterilecek. Cannes Film Festivali, geçen yılki klasik film seçkisinde göstereceğini duyurduğunda sadece festivalin değil yılın en beklenen sinema olaylarından birisine dönüşen bu otobiyografik ve oldukça kişisel Ziyaret ya da Anılar ve İtiraflar, geçmişten geleceğe gönderilmiş bir mektup gibi de okunabilecek çok özel bir film.