Kıskanıyor olabilir miyiz?
Buna inanmak güç olacak ancak bir kısım kıskanıyor olabilir miyiz? Yarışmacılardan zengini, zayıfı, güzeli, gerçekten tarz olanları… her çeşitten insanı yarışmaya dahil etmişler adeta. Bu en muhtemel olmayan teori gibi görünse ve öyle olmadığını umsak da belki de derinlerde bir yerde biz de dertlerimizden, sıkıcı işimizden, okulumuzdan ya da durağan hayatlarımızdan uzaklaşıp yarışmacılar gibi süslenip, onların kombinlerine uydurduğu hikayeleri yaşamak istiyoruz. Her şeyin kadar sürreal olduğunu az önceki cümlemden anladığınızda geri dönüşü ve psikolojik randımanı gerçekten sert oluyor. Sert olmasını da kaldıramayacağımız için her cümlemizin içersinde ufak bir espiri de gizli oluyor. Hikaye içinde hikaye anlamına gelen Intertextuality bu program için oldukça uygun bir etiket olacaktır. Program zaten muhtemelen sahnelenen bir oyun, bu oyunun içersinde bir de kombinlerin hayal ürünü olan hikayeleri var, hatta Özlem’in yalandan evlilik teklifi gibi daha da fantastik bir oluşuma dönüştüğü bile oluyor. Bir de ekran karşısında oldukça gerçek hayatlarımız içerisinde bu programı izleyen bizler varız.
Biz tepkili olmayalım da kim olsun.