Onur / Pride / Akbank Galaları
Festivalde izlediğim altı film içerisinden şimdiye kadar en iyisi. Sanırım bunun bir sebebi de kişisel tavırdan kaynaklanıyor. İki sene önce ülkemizde yaşanan Gezi Direnişi süreci filmi izlerken an be an aklımdan geçti. Belli bir paralellik kurmak gerekmiyor bunu akla getirmek için. Ancak gerçek bir hikâyeden filme aktarılması bu anlamda önemli diyebilirim.
Birleşik Krallığın, Demir Leydi lakabıyla tanınan başbakanı M. Thatcher’ın işçi haklarını hiçe sayarak uyguladığı ekonomik politikalar ülke çapında büyük bir muhalefete neden olur. 1984 yılında işe yaramadığı düşüncesiyle maden ocaklarını kapatma kararı alır ancak bu durum maden işçilerinin greviyle ülke çapında büyük bir olaya dönüşür.
Aynı dönemde varlıklarını yeni yeni ortaya koyan, bu konuda bir şeyler yapma arzusu duyan bir grup aktivist lezbiyen ve gey bir araya gelerek maden işçileriyle dayanışma içerisinde olmaya karar verir. Ancak bu süreç iki taraf için de kolay olmayacaktır. Maden işçileriyle dayanışma fikrinin asıl sebebi ise polis şiddeti, hükümetin zorba tutumu ve yandaş medyanın varlığıdır. Zira onlar da bu süreçlerden geçmişler ve geçiyorlardır.
İşçi aileler için para toplayarak işe başlarlar ve bu durum her geçen gün daha da büyümeye başlar. Ancak eşcinsel olmaları işçiler ve yürüttükleri dayanışma için sorun oluşturmaktadır. Ancak zamanla birbirlerini anlamaya ve dinlemeye başladıkça aynı yolda yürüdüklerinin farkına varırlar.
Film dönemin koşullarını ve dayanışma ruhunu gerçekçi bir dille ele almış. Siyahın ve rengârenk olmanın, kaynaşmanın, sadece insan olduğumuz için bir arada olabileceğimiz fikrinin iyi işlendiğini söylemek mümkün. Dominic West’in dans performanslarının şahane olduğunu da söylemeden edemeyeceğim.
Bir LGBT filmi olmaktan öte dünyaya bambaşka gözlerle bakan insanların, aynı amaç uğrunda bir araya gelebileceğini gösteren, çarpıcı bir film. Sonu da ayrı güzel bu filmin salonda izlenmesi kesinlikle tavsiye olunur.
Puanım: 8/10
Seanslar:
10.04.2015/Atlas ve Rexx - 21.30
11.04.2015/Feriye – 21.30