Outlander: Çeşnisi bol bir dizi

Kötü insan diye bir şey olmadığını, herkesin aslında ‘özünde iyi olduğunu’, insanları başlarına gelen olayların acılaştırdığını düşünerek empatide sınır tanımayanların fikirlerini değiştirmeleri bu dizideki Jonathan Randall karakterini bir tanımaya bakar.

Ha evet, dizi neticede. Ama farkındaysanız, hayat filmlerden ve dizilerden daha gerçek. Yani bu Randall gibi manyak sapıklar gırla dünyamızda.

Sanırım yıllar yıllar önce bir Freddy Krueger’dan bu raddede nefret etmiştik; Randall iki oldu. Hatta Randall’ın işkencelerinin Freddy’nin cinayetlerine rahmet okuttuğu bile söylenebilir.

Dizide ana karakter o değil aslında. Ama çok baskın.

Ana karakter Claire.

Esasta II. Dünya Savaşı sırasında hemşire olan Claire, savaşın bitiminde kocasıyla gittiği kasaba yakınlarındaki kayalıklarda 1743 yılına ışınlanır. ‘Nasıl’ını sormayın, fantastik işler.

Claire ışınlandığı geçmişte genç ve yakışıklı bir İskoç savaşçıyla tanışır ve evlenir. Mutluluklarına sürekli çomak sokan bu Yüzbaşı Randall da aslında Claire’in 1945 yılındaki hayatında bıraktığı diğer kocasının atasıdır.

Biraz tarih, biraz bilimkurgu, biraz macera derken çeşnisi bol bir dizi Outlander. O kadar dev bir prodüksiyon olmamakla beraber biraz Game of Thrones tadında. İskoç havalarından hoşlananlar kaçırmasın ve sadece Randall yüzünden olsa bile İngilizlerden nefret etmeye hazır olsun.