* 1.Bölüm sadece bizim Defne ve Ömer’le tanıştığımız değil, onların da birbirleriyle tanıştıkları bir bölüm. İlk görüşte aşka inanır mısın yoksa etrafında bir tur dönüyüm mü? Olmadı öpüyüm mü? Bir tanışma şekli olarak hunharca öpmeyi Ömer İplikçi’den, aşık da olsa milyarlarca bölüm öpen yerlerine kireç döküp imha etmeyi de Defne’den öğrendik malum… Sonunda herkes kendini kurtardı ama olan Helin’e oldu. #RIPSeziş İŞTE O ÖPÜŞME ANI! (böyle yapayım mı hep? Napacan, sayfayı mı kapatacan?)
* Defne’nin ıslak parmağını prize sokmuş imajı veren saçları, paspal (Nöro’nun deyimiyle) kılığıyla abisinin borcunu nasıl ödeyeceğini kara kara düşünürken gelen ani teklifle saçları bir anda daha da kabardı sanki? Nöro bir an önce Ömer’i elden çıkarmak istiyordu, overlokçu ayağına gelmişti. Abisi hırsıza uğursuza karışınca 200 bin bulması gerekiyordu, o da Nöro’nun teklifini enteresan bulsa da dinledi. İŞTE O DAKİKALAR!
* Önceleri “ne kabul etçem ya” modundaki Defne sonra tıpış tıpış Nöro’nun evine gitti. Mine varmış o zamanlar yahu… Varmış diyorum çünkü replikli falanmış epeyli, en son ne zaman konuştu hatırlamıyorum çünkü. Özlemişiz eskiye dair birçok şeyi, o ambiyansı özlemişiz demek ki.
Neriman’ın eğlenceli zamanlarıydı, her bölüm Defne ve Ömer’in sahnelerini nasıl tekrar tekrar izlediysek onun ve Koray’ın sahnelerini de bir o kadar izlerdik. “belimin altında top varken bir de nefes mi alıcam yaaaa”
Defne’nin tüm hazırlık süreci ayrı ayrı izlemesi acayip zevkli sahnelerdi. Demek evlilik aşkı öldürüyormuş, malum en son ne zaman böyle giyindi, süslendi, makyaj yaptı hatırlamıyorum. O ÜNLÜ İSİM NE HALE GELDİ!
* Aaaaaaaah ellerim titriyor yemin ederim, Defne’nin her sabah gidip kahvaltı hazırlamaları ne kadan da güzelmiş ☹ Nale tossun tasarımcı olucam diye sabahları Ömer’in evine gelmediği tüm bölümlere. “evet ama siz…çıplaksınız!” ahahahahaha yaşandı bu değil mi? Aniden gelen, asistan olarak yanına girdiğin ve para karşılığında evlenmek zorunda olduğun adamın her bir kasına çelenk bırakma isteği… Bir yandan da Elçin Sangu’nun afedersiniz gökten beyaz bir ışık içinde yumuşak inişle dünyaya bırakılışı ve gereksiz derecede abartı güzelliği? Daha ilk bölümden bulunan enerji, o soğuk durmaya çalışan ama yanındaki kadının güzelliğinden ötürü beyninin sadece %1’ini verimli kullanabilen Ömer İplikçi? İŞTE O DAKİKALAR!
* Aiiiiiiy Yasemin’in henüz Yaso olmadığı, aaaacayip antipatik dönemleri vardı değil mi? Ömer’e asılır canımızı sıkardı. Senin ben canlarını sıkarım Yasemin, Nöro’nun gözüne tik getire getire sinirlendirttiğin zamanlar için hala özür dilemedin.
Ve hala dizinin en güzel en heyecanlı sahnesi ilk bölüm sonu kapı sahnesidir, kim ne derse desin. Defne öpüşmelerini hatırlıyor mu diye merak ediyor, Ömer bizim bile eridiğimiz bu kadının karşısında “ne hatırlaması, kaç gündür unutamıyorum” diyemeyip… İŞTE O ANLAR!