İzninizle sözlerime başlamadan hemen önce bir elime pullu halay mendilini bir yanıma kemgözsavarları alarak çılgınca halay çekeceğim. Evet dostlar evet, 2. sezon geliyor!
48 bölümdür acısıyla tatlısıyla, kasıyla kızılıyla, Türkiye’de yaşayan tüm yönetmenleri içinde barındırmasıyla, rakiplerin tüm karalama kampanyalarıyla gündeme gelmiş dizimizin yeni bir özelliği de iki sezon sürecek olması ehehehehe….
Başladığı ilk bölümde, “Yahu fragmanda böyle değil, eli yüzü çok düzgün bu işin,” dedirtti. Yetmedi her bölümü daha da eğlenceli gitti. Çok iyi bir cast vardı, karakterler son derece eğlenceliydi, senaryo kahkaha attırıyordu, kurgu ve yönetmen yeni bir dünya yaratmıştı ve sonuç: Bir dizi, bir milyon yürek.
Artık bir kaç haftaya bitecek ve hikayesi tamamlanamadan içimizde ukte kalacak bir dizi değil, nasipse “Oooo hoooooo dünyalar var daha,” diyeceğimiz bir işimiz var. Artık aaaaartizliğin dibine vurarak, tey tey tey oynayarak yorumlayabilirim. Tabii silah yok arkadaşlar, ateş açan biri olursa lütfen call 9-1-1. Taşkınlığa gerek yok.
Bu bölüm bir önceki bölümde aslında ekibi çok daha zorlayacak bir durumun olmasına rağmen, o bölüme göre bir parça daha sakin geçti. Elçin Sangu’nun gözündeki rahatsızlıktan dolayı çalışıp çalışmaması, kendi isteği veya yapım ısrarı bunları bilemeyeceğiz. Şu saatten sonra hala tartışıldığını görmek de üzücü olur. Fakat bu bölüm de Defne’yle Ömer’e bir doyduk, gerilimi bir tırmandırdık ki eyvah eyvah. Ömer sırra bir yaklaşıp bir uzaklaşıyor, biz o esnada Defne’nin hava yastığı vardır inşallah diye korkuyoruz. Uzay boşluğunda dolaşan sırlar silsilesi sebebiyle seyirciyi değil tırnaklarını, zigon sehpalarını bile yemeye sürüklüyor. Sır bir pinpon topu gibi gidip gelirken raket sürekli seyircinin suratına çakılıyor, bu senaryo ekibinin ikinci sezondan umutlu olduğunu zaten düşünüyordum. Zira dizi final yapacak olsa çoktan sır açığa çıkmıştı, Ömer’in duvar yumruklama, tablo ısırma, sinirini basketbol topundan ve Sinan’ın terli tişörtünden çıkardığı sahnelerinden sonra ateşkes yapılıp mutlu sona doğru yol alınmıştı. Bu dizinin mutlu sonla biteceğini bize daha ilk bölüm ilk sahnede Defne’nin kendisi söyledi, bu onun masalı ve mutlu bitmeli. Ne olursa olsun kemikleşen seyircisi, ikinci sezonda daha sağlam bir hikaye ve enerji depolamış bir ekip ile bu dizi ikinci sezonda daha da güçlü bir şekilde var olur gibi geliyor; herkes son kararı bekliyor. Bizim Bağdat’ı iki gözü kapalı bulabilen, dizisine aşık tanıdıklarımız var hem, bu seyirci bir sezon daha istiyor. E geliyor da, varsın alev alsın buralar!