Fahriye’yi alıp eve dönerken, yolda başlayan parmak muhabbeti sonucu Sait’in kardeşlerini arabadan atması sizce de çok cici değil miydi yaa? Hele bir de ‘’Ben onları uyardım, boş konuşmayın dedim,’’ diyerek kendisini savunması I love you Saaiitt ^___^ Hazır Sait ve Fahriye’yi aynı cümle içinde kullanmışken, Fahriye & Sait & Canan üçlüsüne değineyim. Bana kalsa ne Fahriye’yi ne de Canan’ı seçerim. Her iki kadına da mesafeliyim. Fahriye’nin sürekli dır dır etmesi, Sait için çabalamıyor oluşu, Sait’i kıskandırarak bişileri ortaya çıkarmasına ise kılım! Canan’ın ikide bir “Ama sen bana evlenme teklifi ettin bık bııkkk,” diyerek Sait’i kendisine bağlama çalışmaları çok can sıkıcı! Fena halde tekrara düştü yanisi. Canan mevzuya bakarsak haklı yanisi ortada edilmiş bir teklif var ve devamı gelmiyor. Ama o kadar çok tekrarladı ki mevzuyu sıkıl-DIM! Yalnız kuaför önü Sait ve Canan muhabbeti epey güldürdü bunu da es geçmeyeyim! :D

Biri bana Turgut’un ne yapmaya çalıştığını anlatabilir mi acaba? Şevval’e aşık oldu olmasına da dini bilgileri aktarma olarak imam sayılabilir kendisi ama nedense pek de imammış hissini vermiyor bana. Özellikle Şevval’e karşı olan davranışları biraz rahatsız edici bile sayılabilir. Bu benim hislerim tabüsü, herkes aynı hisse sahip olacak diye bişi yok elbette (: Yalnız Turgut ve Orhan fena çuvalladılar yaa ☹