Bir de tabii Erdem’den ayrılan, ayrıldıktan sonra Semih’i tanımak isteyen, ama Semih’in annesi tarafından istenmeyince bu sefer de Semih’e çok tepkili olan Melis var. Erdem’in kolunda eski sevgilisini adını Da Vinci şifresi misali taşıdığının ortaya çıkmasından sonra, Melis bu kalp kırıklığıyla yeni damadı tanımak istedi, ki buraya kadar her şey normaldi. Ama işte Melis olmanın gereklerini yerine getirine ortalık karıştı. Çünkü Melis de hayatımızın orta yerinden doğru enerjimizi emen insanların tipik bir örneği. Onların istediği olduğu sürece harika bir insansın, ama ‘Bir dakika, ben bunu istemiyorum arkadaşım’ dediğin ilk an senden kötüsü yok. E çok harikaydım? İş yerinde, arkadaşlar arasında, en kötüsü de sevgili olarak dilerim herkes kendini bu şekilde ilişkilerden sakınsın. Melis de eminim bir takım olaylar sonucu böyle bir insan olmuştur, belki de birisi çıkıp onu o kadar çok sevecek ki, kendisini sıfırlayacak. Keşke öyle olsa.
Her ne kadar şu an ayrı olsalar da, barışacaklarından hiçbir şüphe duymadığım Mehtap ve Murat favori çiftim. Fazla anlatmama gerek yok, Murat’ın Mehtap için yazdığı şiirin harikalığına bir bakalım yeter.
Gecelerime ışık oldu
En derinine kalbimin güneş doğdu
Hakikaten sanki aradığım buydu
Tipin tipime, boyun boyuma uydu
Açıkça söylemek istediğim şuydu
Peşindeyim, ama 12 saatim doldu
Bundan daha güzel tek bir şiir yazıldı dünyada, o da elbette Tosun Paşa’da Kemal Sunal tarafından Müjde Ar’a okundu.
Aşk kalbim yakan bir volkan gibidir
En sevdiğim tatlı kazandibidir
Leyla sev beni sokma müşküle
Gel kaşık atalım iki tabak keşküle
Bu samimiyete yaklaşan başka bir aşk görürsek Kısmetse Olur evinde, buyrun o zaman devamını konuşalım. Bol seyirler.