Söylemezsem Olmaz’ın mütemadiyen dönen dört kamerasının karşısında ise Lerzan Mutlu, Oya Aydoğan, Bircan İpek ve Sinan Özedincik var. En magazinci kimlik olan Sinan’ın söz konusu dünyada bilinirliğe kavuşması ise oyuncunun rolü ile gerçek hayattaki karakterinin birbirine benzeşmesi olayının fena bir örneğine dayanıyor. İnce İnce Yasemince’nin ortalığı kavurduğu yıllardan birinin yaz aylarında, İtilmiş İlyas İlbey; eşi Kakılmış Yasemin Yalçın’ın fotoğrafının çekilmesinden dolayı aşırı sinirlenmiş, muhabir/fotoğrafçı Sinan’ı epeyce dövmüş, bu olay da tabii ki o dönem basında çok büyük ilgi görmüştü. Şimdilerde tecrübeli bir magazinci olan Sinan programda bilgi doğrulamalarında en çok başvurulan kişi olarak öne çıkıyor. Eski manken Şenol İpek (Çağla Şıkel’le Tostumu yedim, bekliyorum ve Şebnem Schaefer Hala bakireyim skandallarından hatırlayacağımız) ile evli olan Bircan İpek ise kadronun en genci olsa da en hareketli ve hararetli ikinci isim olarak ekranda boy gösteriyor. Oya Aydoğan, suya sabuna fazla dokunmasa da programa konu olan ünlülerden çoğunu şahsen tanıması ile önemli bir figür. Kaldı ki Bülent Ersoy’un konuk alındığı özel bölümde onun kişisel bağlarının katkısı yadsınamaz. Ve son olarak programın kaptanı, kadroya en son katılan olmasına rağmen en ufak bir acemilik çekmeden programın muhtarlığını yapan Lerzan Mutlu. Beklenmedik anlarda söylediği acapellaları, yeri geldiğinde kimi hayati VTR’lerin halk tarafından anlaşılmadığından emin olduğu için “bunu bir daha izleyelim, çok önemli” uyarıları, programın diğer yorumcuları ve yönetmeni ile süregelen tatlı atışmaları ile programın alpha’sı olduğunu ortaya koyuyor. Belki de iki program arasındaki ton farkının ana sebebi de kendisi.

Program içeriği olarak baktığımızda, Aramızda Kalmasın, yurtiçi ve yurtdışında; internette dönen her hangi bir haberi konu edebilirken, Söylemezsem Olmaz nispeten daha lokal bir perspektife sahip. Aramızda Kalmasın’ı izlerken, içeriğin aşağı yukarı belirli bir düzende ekrana getirildiği açıkça anlaşılıyor. Rakipte ise bazen hesapta olmayan şekilde yayının ilerlediği hissi izleyiciye geçiyor. Örneğin yaz döneminde, İşte Benim Stilim All-Star’larından Nazlı Hamarat’ın kocasının öldürülmesi konusunu yaklaşık üç hafta boyunca CSI titizliği ile takip ederek, başka hiçbir konuya değinmediler. Gerçi magazin için nispeten ölü bir sezonda bu kriminal vakayı işlemek de onlar için bir avantaj oldu. Hem Lerzan alt-tire Mutlu hem de Bircan; İnstagram ve Twitter hesapları ile konunun tarafları ile mesajlaşarak heyecanı yüksek tuttular.

Gördüğümüz gibi,  90’larda sabah şekerlerinin hâkimiyetinde olan hafta içi sabah kuşakları, artık magazin programlarına teslim. Bakalım bir sonraki furya ne olacak?