İsimlerini biçimce olumsuz, anlamca olumlu iki benzer cümleden alan TV 8’in Aramızda Kalmasın’ı ve Beyaz TV’nin Söylemezsem Olmaz’ı, isimleri kadar birbirlerine benzemiyorlarsa da sabah kuşağı reyting mücadelesinin öncü isimleri.
Her iki magazin programının yapımcılarınını ilgiyi tavanda tutmak amacıyla kadrolarını eskisi gibi salt magazin gazetecilerinden kurmanın yeterli olmadığı düşüncesiyle, ekiplerine şarkıcı/manken/oyuncuları da kattıklarını görüyoruz. Kadro kadro diyorum, eskiden iki kişiden mürekkep olan sabah magazin programlarının ekran yüzleri artık üç - dört kişiden oluşuyor. Böylece ekranda ses çıkmayan saniyelerin minimuma inmesi hedefleniyor diye düşünüyorum. Bu arada programların kadrolu sunucularının yorumcu olarak takdim edildiğinden de bahsetmekte fayda var.
Aramızda Kalmasın’ın çekirdek kadrosu Jess Molho ve Funda Özkalyoncu yanlarına Deniz Akkaya’yı katarak kışa girdiler. Yaz sezonunu iki kişi ile geçiren ve muhtemelen aksiyonun hiç bitmediği rakibi karşısında biraz fazla mülayim kalan program, Deniz’in hem görselliğinden hem de geçen kış programda yer alan selefi Gamze Karaman’dan çok daha ilgi çekici yorumlar yapması olasılığından dolayı umutlu. Jess, her iki programdaki toplam yedi yorumcu içinde en ılıman, rahat, aile babası ve sağduyulu tarzıyla adeta bir kamu spotunun gerçek hayattaki karşılığı gibi. Funda, bazen son derece modern bazen de son derece alaturka tepki ve yorumları ile programda sürprizin en bekleneceği isim. Deniz şu ana kadar kendini tam gösterememiş de olsa düz cümleler kurmaktan kaçınması ile katkı yapabileceğinin sinyallerini veriyor.
Programın en büyük avantajlarından biri; TV 8 yarışmalarının hem buzlanmamış görüntülerini haiz olmak hem de elenen yarışmacılara ilk ev sahipliğini yapmak. Gerçi, yarışmacılar imzaladıkları son derece detaylı sözleşmelerden dolayı herkesin merak ettiği pek çok detayı çoğu kez ne açıklayabiliyor, ne de buna ilişkin sorulara maruz kalıyor. Hem Jess’in hem de eski yarışmacının işvereninin Acun Ilıcalı olması bu işin cilvesi. Bu durum, ev sahibi olmanın tuhaf bir dezavantajına dönüşüyor. Programın bir diğer farklı yönü de yine TV8’in yan ekran uygulaması ile konuşulan konular ankete dönüştürülüp, izleyiciye yöneltilen “pekiyi, siz ne düşünüyorsunuz?” sorusu ile programa bir interaktiflik de katılıyor.