Google aramalarında Mazhar Alanson’dan önce Yaman ve Mira düeti çıkıyor. Nereye gitsem onların aşkı ve çekimi konuşuluyor. Bugüne kadar yaptıkları işlerden bambaşka bir yerde isimlerini anıyor insanlar, sektörün içinde olsun olmasın. Serenay Sarıkaya ve Çağatay Ulusoy içimizdeki gençlik pınarını alevlendirmekle kalmıyor, tutkuyu ve aşkın her halini (acı-tatlı) bize yaşatıyorlar. Uyarlama olduğu bin ağızdan söylenen bir dizide ‘orijinalinden daha iyi bir çift’ övgüsünü almak herkese nasip olmaz, takdir edersiniz kolay da değildir. İmkansızı izlemeyi seviyoruz sevmesine ama bugüne kadar kaç imkansız aşkı gömdü bu ekran, kaç aşk hikayesi yarıda kaldı...Yaman ve Mira farklı zamanlarda birbirlerine söyledikleri ‘seni seviyorum’ gibi kutsal bir söze ‘teşekkürler’ cevabı verirken antipatik olmuyorlarsa onlardan başarısız olmalarını ya da sevilmemelerini beklemeyin.
Nasıl eskiden Türkan Şoray- Kadir İnanır vardı yeni neslinde Yaman ve Mira’sı var. Günümüzün bütün güzelliklerini, kusurlarını ve eğlencesini onlarda görmek izlediğimiz her an bize ayrı bir keyif veriyor.