TRT’nin tüm arşivi 31 Mart 2017 günü dijital ortamda izlenmeye açıldı. Haziran 2014’ten beri süren arşivi dijital ortama aktarma çalışmaları sonunda, TRT İstanbul Radyosu binasında güzel bir törenle TRT Arşiv açıldı.TRT’nin ilk anonsunu yapan (ve sonra Kanun Savaşçıları, Kara Melek, Marziye, Melekler Adası gibi pek çok diziye senarist olarak imza atan) spiker Nuran Devres ve spor spikerliğinin duayen ismi Halit Kıvanç gibi ustaların olduğu gecede, arşivden yansıyan keyifli görüntülerle arşivin önemi tekrar vurgulandı.
TRT’nin arşivinde -TRT Genel Müdür yardımcısı İbrahim Eren’in söyleğine göre- iki yüz bin saatin üzerinde görüntü var ve bunların hepsinin arşivde olması planlanıyor. Görüntülerin hatırı sayılır bir kısmı da TRT’nin kurulmasından öncesine ait. Diğer devlet kurumlarının arşivlerinde yer alan birçok önemli görüntü de TRT tarafından arşivlenmiş. Sultan Abdülhamit’in biat töreninden Sultan Reşad, Damat Ferit Paşa, 1919 Sultanahmet mitingi görüntülerine, cumhuriyetin kuruluş dönemine ve Birinci ve İkinci Dünya Savaşına ait görüntülere kadar bir çok içerik mevcut arşivde.
TRT Arşiv gerçekten de kaybedilmeye yüz tutmuş olan ülke hafızasını tazeliyor. Zeki Metin’ce, Bir Filmin Hikayesi, Adile Naşit’le Uykudan Önce gibi efsane programlar; geçtiğimiz yüzyılın tüm önemli müzik, edebiyat ve sanat isimlerinin oldukları binlerce program… Barış Manço’dan tut, Zeki Müren’e; Aşık Veysel’den Yıldız Kenter’e unutulmaması gereken onca ismi tekrar hatırlamak önemli. Ancak yoğun çalışıyorsanız, çok işiniz falan varsa o dönem siteyi açmanızı tavsiye etmem. Çıkamıyorsunuz çünkü. Ben Sermet Erkin'den İllüzyon Eşliğinde Masal Anlatımları’na bulaştıktan sonra saati falan unuttum örneğin.
Bir de diziler var. Dizi arşivi henüz beklediğim kadar geniş değil ama yine de efsane işler var içinde. Orijinal Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü ve Hanımın Çiftliği; efsane Kaynanalar ve çok uzun zamandır methini duyduğum Kavanozdaki Adam var arşivde. Yılın en yoğun zamanında bunları karşıma çıkardığı için TRT’ye biraz da kırgınım açıkçası. Ben şimdi bunların hepsine nasıl izleyeyim? Hiç uyumayıp hayatıma göz altı torbalarıyla devam edesim geliyor inceledikçe. (Editörün notu: Yeditepe İstanbul, Şaşıfelek Çıkmazı, Perihan Abla, Geçmiş Bahar Mimozaları, Gecenin Öteki Yüzü, Metin Erksan'dan Beş Hikaye.... saymakla bitmez, bekliyoruz.)
Dizilerin ya da oyuncuların fan kulüplerinden genel olarak hoşlanmayan biri olarak kendimi arşiv fanboyu olarak buldum bir anda. Ancak gündemi dünya üzerindeki herhangi bir yere göre çok daha hızlı değişen bir ülkede arşivler çok önemli bir hale geliyor. Özel kanalların da TRT’yi örnek alarak bu işe girmesi en büyük dileğim. TRT Genel Müdürü Şenol Göka’’nın söylediği “Nostalji duygumuzu ne kadar hareketlendirirsek geleceği o kadar iyi göreceğiz.” sözü bu konudaki fikirlerimi de özetliyor aslında. Geçmişi ne kadar iyi bilirsek geleceğe dair de o kadar fikir sahibi oluruz. Tarih bilimi de bunun için değil mi zaten? Tarihi Muhteşem Yüzyıl, Abdülhamit, Diriliş gibi kurgulardan öğreneceğimize arşivlerden öğrenmek daha iyi olmaz mı?