Hikaye'nin bir de Kerim tarafı var. O da çok matah biri değil. Aslında bencillikte Hülya kadar master degree olmasa da o da sağlam pabuç değil. Baba parasını tatlı tatlı yemenin acı acı cıkacağını bilmesine rağmen idealistim ben kafalarında yaşayan bir sorumsuz. He cezası Hülya mı olsun derseniz; yok hâşâ düşmanına dilememeli insan. Kerim düğünün ardından Hülya'yı ampul gibi ortada bırakarak Almanya'ya geri dönüyor. Açıkcası biz seyrederken evcek “Ohh iyi yaptı,” dedik. Hiçbir kadın böyle bir şey yaşamasın tabii, lakin ilahi adalet sistemine mahkum olarak yaşadığımız şu fani hayatta bir kötünün hakettiğini görmesine sevinmeden geçemedik.
Bir de Melek (Ecem Özkaya) var tabii. İsmiyle müsemma dediklerimizden. Kucağında bir bebek, kardeşinin attığı kazıkla hayatta bir başına kalan Melek. Bebek muhtemelen Hülya'nın bebeği. Dizinin Kore versiyonunda asıl hikaye o küçük bebeğin intikamı ile başlıyormuş. Bu hikayede nasıl bir yol izlenir bekleyip göreceğiz artık. Açıkcası ben Kerim'in Melek'e aşık olmasını umuyorum ama muhtemelen Kerim'in abisi Hüseyin (Tayanç Ayaydın) aşık olur. Melek hikayede kilit karakter konumunda. Tam anlamıyla iyi kalpli kız kontenjanından olmasına rağmen alışılmış safsalak, kardeşinin yaptığı her şeyi affeden bir karakter çizmiyor. Kardeşinin yediği haltları anlayınca hayatından tamamen çıkardı. Umarım hikayesi kenarda köşede kalmaz. Dizinin entrika yoğunluğunda seyirciye nefes aldıracak enerjiye sahip çünkü. Melek'in gözlerindeki hüzün seyirciyi kendine hayran edecek etkide. Hikayenin iyi tarafı sağlam bir karakter üzerine oturtulmuş.
Ana karakterlerimizi inceledikten sonra ilk bölümün işlenişine bakalım biraz. Hikayedeki geçmişe geri dönüşler ve şimdiki zamana dönüşlerde seyircinin kafasını ambale etmekten özellikle imtina edilmiş, ki çok da iyi yapmışlar. Mahinur Ergun ve Gül Oğuz bir önceki ortak projeleri Merhamet'teki geçmiş - bugün anlatımındaki başarılarını bu hikayede de tutturmuşlar. Seyrederken "bu kimdi, bu neciydi, haydaa şimdi bu da nerden çıktı?" dedirtecek absürt bir durum olmadı. Yönetmen Cem Karcı (nazarımda drama yönetmenliği sınavını Uçurum ile başarılı bir şekilde vermiştir) hikayenin dünyasını ve dramasını başarılı bir şekilde kurmuş. Dizinin müzik kullanımı da başarılıydı. Bu arada dizinin müziklerini Mithat Can Özer, Çağlar Haznedaroğlu ve Uğur Akyürek yapıyor. Jenerik şarkısı ise Sezen Aksu'ya ait.
Ez cümle; dün akşam dört başı mamur iyi bir drama seyrettik. Reyting savaşından alnının akıyla çıkabilecek potansiyele sahip dizinin en büyük sorunu bana göre yayın günü. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ve Survivor 2016'nın yanı sıra Aşk Yeniden ile de yarışacak olan dizinin işi hiç kolay değil. İlk bölümün tekrar yayınlarıyla izleyiciyi toplayarak haftaya salıya güçlenebilir de, hiç belli olmaz. Emeği geçen tüm emekçilerin emeğine sağlık, yolu açık reytingi bol olsun.
Gözlerinize sağlık.
Not: Bu yazı Radikal'de yayımlanmıştır.