Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Her bir sezonun sonunda olduğu gibi yine “bir sonraki sezonun” (tabii dizinin yeni sezon onayı alacağından üstümüzde robdöşambırımız, ağzımızda puromuz, zengin gülüşü eşliğinde o kadar eminiz ki!) hangi temayı işleyeceğini merak ediyorduk elbette. Akıllarda tek bir soru vardı: “Dördüncü sezon, bize hangi başlık altında ne tür bir öykü sunacak?” Sosyal medyada teoriler havada uçuşuyordu. Vampirler, kurt adamlar, uzaylılar, nükleer deneyler, ölüm saçan tarikatlar, Naziler gibi tahminler gırla gidiyor, her kafadan bir ses çıkıyordu. Tahminlerden en çok gerçekleşmesi istenen ise yeni sezonun “sirk/karnaval” konseptli bir sezon olmasıydı. Şahsen ben de bunu çok istiyordum; çünkü yeteri kadar vampire, uzaylıyla doyduğumuzu düşünüyorum. Dizinin babası diyebileceğimiz Ryan Murphy, üçüncü sezon sonlarına doğru belli başlı ipuçları vermeye başlamıştı. Bunlardan en önemlileri, bu sefer öykünün 1950’lerde geçeceği ve dizinin her sezonda başrolü olan Jessica Lange’in Alman aksanı çalışmaya çoktan başladığıydı. Bu bilgilerin ardından herkes iyice Sherlock Holmes’e bağladı, teoriler daha da çoğaldı ve nihayet dizinin yardımcı uygulayıcı yapımcı ve yazarlarından Douglas Petrie, dördüncü sezonun bize “sirk/karnaval” temalı olacağını açıkladı. Ryan Murphy ise yeni sezon başlığını (dolayısıyla temasını) açıkladığında, heyecan iyiden iyiye zirve yapmıştı: American Horror Story: Freak Show.
